Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Yıllarca Türkiye’yi hizaya sokmak için acımasızca uyguladığı “Silah Ambargosu” sopası da artık geçerliliğini yitirince kala kala geriye İsveç ve Finlandiya’ya gözdağı vererek Türkiye’nin isteklerine karşı durmalarını sağlamak kalıyor."
Konuyu daha iyi anlayabilmek için biraz gerilerden başlayalım.
İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı 2022 yılının Şubat ayında işgal etmesinin ardından, Rusya’nın kendi ülkelerini de işgal etmesinden korkarak, on yıllardır süren askeri tarafsızlık politikasından vazgeçtiler ve birlikte 18 Mayıs’ta NATO’ya üyelik başvurusu yaptılar. Bu üyelik sonrasında ABD ve Kıta Avrupası, Rusya başta olmak üzere Avrasya’ya karşı kullanabileceği 1,340 km’lik büyük bir sınıra sahip olacaktı.
NATO’yu fiilen yöneten ABD, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımının bu ülkelerin egemenlik ve etki alanları ile milli güç unsurlarını, NATO üzerinden kendi menfaati doğrultusunda kullanabileceği için bu çifte başvuru karşısında ellerini ovuşturup onaylamaya hazırdı. Ancak beklemedikleri bir şey oldu, Türkiye, PKK, YPG ve FETÖ üyelerine kol kanat geren bu iki ülkenin NATO’ya kabul edilmelerini ve üye olmalarını veto etti. Kabul şartlarını da masanın üstüne koydu.
Geçtiğimiz haziran ayında -NATO zirvesi öncesi- Türkiye’nin kabul şartları ile ilgili Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasında üçlü muhtıra imzalandı ve söz konusu ülkeler terör örgütlerine, özellikle de PKK/YPG ve FETÖ’ye karşı daha sert adımlar atmayı taahhüt ettiler.
Türkiye’nin terör örgütleri konusundaki kararlılığından ve İsveç ile Finlandiya üzerindeki baskısından hoşlanmayan ABD, Türkiye’nin bu tavrını beğenmedi ve konuyu çözmenin yollarını aramaya başladı lakin ABD’nin, Türkiye’ye karşı NATO içinde yapabileceği bir şey yok. NATO’nun kuruluş anlaşmasına göre üye ülkelerin üyeliklerine son verilemiyor, herhangi bir üye ülkeyi oy çokluğu veya oy birliği gibi kararlarla üyelikten atmak veya da herhangi bir üyenin elinden veto yetkisini almak mümkün değil. Türkiye’yi NATO’dan atmakla tehdit edip, veto isteğini kaldırtması da mümkün değil.
Yıllarca Türkiye’yi hizaya sokmak için acımasızca uyguladığı “Silah Ambargosu” sopası da artık geçerliliğini yitirince kala kala geriye İsveç ve Finlandiya’ya gözdağı vererek Türkiye’nin isteklerine karşı durmalarını sağlamak kalıyor.
Nitekim bunda başarılı olmuş olacak ki, eli kanlı terör örgütü PKK ve FETÖ'cülerin sığınağı haline gelen ve bu nedenle Türkiye'nin NATO üyeliğine karşı çıktığı İsveç ve Finlandiya ile teröristlerin iadesi için gerçekleştirilen görüşmeler devam ederken, aniden ve hiç beklenmedik bir anda İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. (Bakınız: Sonsuz Ark'ın Notu:)
Başbakan Ulf Kristersson bu açıklamasını, İsveç'te ünlü bir savunma düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen bir konferansta yaptı. İşin önemli tarafı bu toplantıda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç ile birlikte NATO’ya girmek isteyen Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da hazır bulunmaktaydı. Bana göre, bu konferansta NATO Genel Sekreterinin de bulunması pek de tesadüf değil ve işin perde arkası biraz farklı.
Aralık ayının ortalarında Fransa’da Vatansever Partisi’nin, “NATO’dan çıkalım, AB’den çıkalım, özgür Fransa” sloganlı mitingi yapması, Cumhurbaşkanı Macron’un, birkaç gün sonra "Bağdat İş birliği ve Ortaklık Konferansı" sonrasında ülkesine dönerken başkanlık uçağında; "Daha güçlü bir Avrupa'nın NATO içinde ittifaka bağlı olmadan hareket edebileceğini… İttifak bağlı olmam gereken bir şey değil, seçmem gereken ve birlikte çalıştığım bir şey. Stratejik özerkliğimizi yeniden düşünmeliyiz" sözlerini sarf etmesi, ABD için “ipler elimden gidiyor” uyarısı ABD’nin AB ile ters düştüğü izlenimini veriyor.
Çok kısa bir zaman sonra Fransa'nın başkenti Paris'te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nin bulunduğu Enghien Caddesi'nde silahlı bir saldırının gerçekleşmesi pek de tesadüf değil. Bu saldırıda 3 kişi yaşamını yitirmesi ve YPG/PKK taraftarlarının Paris’i yakıp yıkmaları, gerçekte ABD’nin Fransa’ya yaptığı bir uyarıydı. “Bağımsızlık senin neyine. Ayağını denk al. Bir dahaki sefere Fransa’ya bunun bedelini daha ağır ödetirim” mesajıydı aslında verilen.
İşte ABD’nin Türkiye’nin vetosuna karşı kullanabildiği yaptırım bu. ABD, Türkiye’ye sözünü geçirtip Veto’yu kaldırtamayınca, çareyi İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’a tükürdüğünü yalatmakta buldu.
Belli ki ABD, kendi yarattığı YPG/PKK terör örgütü üzerinden Kıta Avrupası'na ayar veriyor; “Benim sömürgemsiniz ve ben ne dersem o olur…”
Ata Atun, Prof. Dr., 13.01.2023, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, KKTC Stratejileri
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Dr. (Ulus. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
http://www.ataatun.orgFacebook: AtaAtun1
Sonsuz Ark'ın Notu:
İsveç Başbakanı: NATO üyeliği için Türkiye'nin tüm taleplerini karşılayamayız
Euronews • Son güncelleme: 08/01/2023
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Türkiye'nin ülkesinin NATO'ya katılma başvurusunu onaylayacağından emin olduğunu, ancak Ankara'nın bu "onayın bedeli" olarak istediği tüm talepleri yerine getiremeyeceğini söyledi.
Başbakan Kristersson, İsveç'te bir savunma düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de hazır bulunduğu konferansta yaptığı konuşmada, Ankara'nın yaklaşımından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Kristersson, "Türkiye yapacağımızı söylediğimiz şeyleri yaptığımızı teyit ediyor ama aynı zamanda yapamayacağımız ya da vermek istemediğimiz şeyleri istediklerini de söylüyorlar." ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin bir karar vereceğinden eminiz, ne zaman olacağını bilmiyoruz." diyen Başbakan Kristersson, "Karar Türkiye'nin elinde." şeklinde konuştu.
Toplantıda İsveç'le birlikte NATO'ya üyelik başvurusunda bulunan Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da hazır bulundu. Havisto, konuya ilişkin değerlendirmesinde ülkesinin Atlantik İttifakına komşusuyla aynı zamanda katılacağını söyledi ve bu konuda İsveç'i bekleyemeyecek kadar sabırsız olmadıklarını belirtti.
Analistler, Havisto'nun, bu açıklamasının Stockholm'e destek anlamı taşıdığı yorumunda bulundu. İsveç, Finlandiya ve Türkiye, 2022'de Ankara'nın iki ülkenin NATO üyeliğine itirazlarını aşmak amacıyla üçlü bir anlaşma imzalamıştı.
Stockholm Üniversitesi'nde Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, euronews'e yaptığı açıklamada, "Bu adımlar atılmasaydı, Ankara'nın bu konuda ilerlemesi pek mümkün değildi" dedi.
"İsveç Anayasa Mahkemesi iade konusundaki görüşünü değiştireceğini sanmıyorum" diyen Paul Levin, Anayasa Mahkemesi'nin özellikle son yirmi yıldır kendi ülkelerinde 'işkence ile karşı karşıya kalabilecek' kişiler için yapılan iade taleplerini reddettiğini belirtiyor.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik süreci daha ne kadar uzayabilir?
"Bu veto Türkiye'nin ABD'ye baskısı"
Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Türkiye Analisti Toni Alaranta bu görüşe katılıyor. euronews'e verdiği demeçte Alaranta, "Bu sadece İsveç ve Finlandiya ile alakalı bir mesele değil, bu Türk hükümetinin ABD'ye YPG'ye verdiği silahlar konusunda yaptığı baskı" diyor ve ekliyor: "Finlandiya'da çoğu insan Türkiye ile ABD arasındaki meseleleri çözemeyeceğimizi düşünüyor"
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.