Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İD’nin ısrarı ile boynuna kolyeyi astığım anda çekilen Chapel Island karelerinde durum daha vahimdi. Özellikle kolyeye odaklanarak ve üzerindeki yazıyı büyüterek yanına ekledikleri Poe’ya ait, ‘We loved with a love that was more than love’ cümlesinin görüntüsü Amerikalıların profesyonel çarpıtma uzmanı olduklarının en büyük kanıtıydı. İD’nin ve benim dizlerimizi kendimize çekerek ve kollarımızla destekleyerek yere oturduğumuz o ânları öyle açılardan kadraja almışlardı ki göz göze görünüyorduk.
Karelerdeki
erkek ben olmasaydım, muhtemelen bu fotoğraflardaki kişilerin sevgili
olduklarından kesinlikle emin olurdum. Ne var ki o bendim ve o kareleri çekenler
her kim iseler onlar da bizi adım adım izledikleri için çok iyi biliyorlardı ki
karelere yansıyan ânlar dahil bütün yaşananlar bütündü ve o ânların hepsinde
birbirine çok mesafeli davranan iki insan vardı. Ancak ne fayda ki yansıttıkları
kompozisyon tam bir manipülasyondu ve kim bakarsa baksın bu fotoğraflar iki
sevgili olduğumuza dair kesin birer kanıt gibi görünüyordu.
Cevval’e
baktım gülümseyerek, ‘başıma açtığın işi gör’ der gibi. Cevval’in yüzü tanınmaz
hâldeydi; yer yarılsa da içine girsem dercesine çaresizce bakıyordu. Gözlüklü,
siyah saçlı genç istihbaratçımızın gözlerinde de itibarımın düştüğünü fark etmiştim.
Bana Washington Büyükelçiliği’nde yediğimiz akşam yemeğindeki gibi saygıyla bakmıyordu
artık; bir istihbaratçı olmasına rağmen fotoğraflara inanmıştı.
‘Kadın çok
güzelmiş!’ dedi genç istihbaratçı. Ben de gözlerinin içine baktım, ‘Ben de çok
yakışıklı değil miyim?’ dedim hafifçe iğneleyerek. Utandı, kafasını eğdi.
Yaşça biraz daha tecrübeli görünen diğer istihbaratçıların yüzlerinde göz gezdirdim; onlar henüz saygılarını yitirmemişlerdi ve manipülasyon olasılığını akıllarından çıkarmamışlardı, ayrıca beni diğer şirket-devlet ortak operasyonlarımızdan tanıyorlardı.
Cevval’e
döndüm tekrar, koltuğunda büzülmüştü ve ne diyeceğini bilemiyordu. ‘Beni adım
adım izleyen bu aptallar bizi yatakta çıplak basamamışlar mı? Ya da bir sürü
yerde sarılırken, öpüşürken falan? Ne o öyle Cevval, iki sevgili öyle yan yana
salak salak uyurlar mı, madem çekiyorsunuz, neden uyurken? Uyumadan önce hiç
eylem yok mu?’ dedim alay eden bir sesle. ‘Hem Chimborazo Parkı’nda kaynak suyu
akan çeşmeden abdest aldım, İD de çeşmenin yanındaki taş basamaklara oturmuştu.
Çimlerin üstünde öğle ve ikindi namazlarını da kıldım, o kareler niye yok?’
Genç
istihbaratçı bana baktı bir ân, gözlerinde şüphe ışığı görünmüştü birdenbire.
Telefonunu tekrar açtı ve fotoğrafları dikkatle incelemeye başladı. Diğer
istihbaratçılar bıyık altından gülümsüyor ve manipülasyondan artık eminmiş gibi
bakıyorlardı bana.
Genç
istihbaratçı, ‘Bu yatakta uyur gibi göründüğünüz fotoğraflar nerede çekilmiş
olabilir?’ diye sordu.
‘Soru
sormaya başlamanız güzel bir gelişme!’ diyerek onu iğnelemeye devam ettim. ‘İkimiz
de yol yorgunu ve uykusuzduk; namaz kılmak için gittiğimiz mescit kapalı olunca
Chimborazo Parkı’nda çeşmeden abdest aldım ve çimlerde namaz kıldım, sonra onun
kiraladığı arabada kısa bir süre uyuduk. O anlarda çekilmiş o fotoğraflar;
görüldüğü gibi üzerlerinde oynanmış.’
‘Haklısınız!’
dedi genç istihbaratçı. ‘Yatak olarak değil araba olarak bakınca görüntüdeki
gerçeklik daha doğru algılanıyor. Sizi sorgulamak gibi bir niyetim yok, lütfen
yanlış anlamayın. Çok inandırıcı gelmişti, sizi de böyle aktif bir kişilik
olarak tanıyınca…’
‘Zamanla
inandırıcı gelen çok şeyin aslında birer manipülasyon olduğunu anlayacaksınız!’
dedim hiç acımadan. ‘Henüz çok toysunuz. Siz sormadan, sizi, fotoğraflardan gördüklerinizle
bizim sevgili olduğumuza inandıran ikinci parametreyi, yani kolyeyi de izah
edeyim. Kolye, gittiğim Poe Müzesi’nden hatıra olarak aldığım diğer şeylerden
biri. Elimdeki poşette ne olduğunu sordu, söyledim, kolyeyi aldı ve çok hoşuna
gittiği için boynuna astı. Sonra kolyeyi çıkarıp poşete tekrar koyunca ben de
ona hediye etmek istedim Richmond hâtırası olarak. O büyüttükleri cümle de Poe’ye
ait, altındaki Poe yazılı kısmı yok etmişler!’
Şaşkınlıkla
bakmaya devam ediyordu genç istihbaratçı. ‘Nereden anladınız kolyenin beni
inandıran ikinci şey olduğunu?’ diye sordu. Gülümsedim ve ‘Ben sistem
mühendisiyim, unutmuş olmalısınız!’ dedim.
Tekrar ‘Haklısınız!’
dedi biraz da kızararak ve arkasından sordu: ‘Peki kim bu kadın? Amerikalıların
size tuzak kurmak için gönderdikleri biri olabilir mi? Onu tanıyor muydunuz?’
‘Bu
hususta Amerikalılarla birlikte çalıştığını sanmıyorum!’ dedim. ‘Tanımadığım
insanlarla bu kadar çok görüntü vermem ve zaman geçirmem. Bu kadın daha önce de
iş seyahatine birlikte çıktığımız, zaman zaman asistanlığımı yapan, karımın da
tanıdığı, iş yaptığım şirketlerden birinin iletişim direktörü. Cevval ve
ikisinin iletişimi sonucu burada!’
‘Olay net!’
dedi tok bir sesle diğer istihbaratçılardan biri. ‘Amerikalılar keskin kılıcımızı
köreltmek ve sonraki operasyonlarımız için etkisiz hale getirmek istiyorlar. Anlaşılan
hedef sizdiniz, başka bir girişim oldu mu dün gece?’
‘Evet!’
dedim yine gülümseyerek. ‘Bir kadın çok geç saatlerde kapımı çaldı ve ‘Hi!’
dedi. Kapıyı açmadım!’
‘Bal tuzağı.
Bir Poe şiiri ile giriş yapmanızdan anlamıştım bir şeyler olduğunu!’ dedi aynı
istihbaratçı, koltuğunda keyifli bir pozisyon alarak. ‘Sizi tebrik ederim, Amerikalıları
ne kadar iyi tanıdığınızı onlar da gördü, stratejiniz mükemmeldi!’
‘Teşekkür
ederim, benim işim bu!’ dedim ve konunun dağılmasına izin vermeden genç
istihbaratçıya döndüm, ‘Sizden, telefonunuzdaki bu görüntülerin derhal yok
edilmesini ve sadece görüntülerin birer örneğinin sizin hazırlayacağınız bir
raporla merkezinizde gizlenmesini istesem, çok şey mi istemiş olurum?’ diye
sordum. ‘Birazdan olayın bütününü Cevval size anlatacak!’
‘Biz!’
dedi daha tecrübeli olan istihbaratçımız. ‘Gerisini hallederiz, siz
endişelenmeyin. Ancak bütün engelleme çabalarımıza rağmen, bu görüntüler bir
şekilde eşinize ulaşırsa özel hayatınızda sıkıntılı anlar yaşayacaksınız, diye
kaygılanıyoruz!’
Akıllı bir adamdı. Ona bu konuda hiç kaygılanmadığımı, yıllardır bu tür şantajlara maruz kalma riski yüksek olan bir işte çalıştığımı ve gerekli tedbirleri almış olduğumu, kendileri çabalamasa bile karımın eline bu görüntülerin ulaşmayacağını, aksi durumda bile bu görüntülerin özel hayatıma herhangi bir olumsuz etkisi olmayacağını söyledim.
[02.02.2023,
(4/78 (402))]
Sıkıntı
Takip et: @SonsuzArk
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.