Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Corporate power: arbitrage in a fractured world
"Davos'ta şirket elitleri daha işbirlikçi bir dünyadan bahsediyorlar; oysa arbitrajları(*) bu uçurumlara dayanıyor."
Bu hafta Dünya Ekonomik Forumu'nda bir araya gelen iş ve siyaset dünyasının liderleri 'parçalanmış bir dünyada işbirliğini' nasıl güçlendireceklerini düşünmekle görevlendirildiler. Eşitsizlikle mücadele etme, iklim adaletini sağlama ve mali istikrarı koruma yönündeki istekleri, girdilerinin arasına serpiştirilmiş olabilir. Ancak tek başına iyi niyet, küresel eşitsizlikleri hızlandıran ve küresel piyasalara olan güveni aşındıran bir sistemin işleyişini çözmek için yeterli değildir.
Dünyayı düzeltmek için Davos'takilerden çok sokağa yakın sesler gerekebilir (HollyHarry/shutterstock.com)
Gerçekten de kuşkucular, katılımcıların konuşmalarının dünya ekonomisinin daha fazla parçalanmasını ve gelişmekte olan ülkelerdeki kriz dalgasını önlemek için gerekli çözümleri sunup sunamayacağını makul bir şekilde soracaktır. Özellikle de Davos elitlerinin temsil ettiği kurumların çoğu -finans devleri, teknoloji şirketleri ve diğer çok uluslu şirketler- bu sistemin faydalanıcıları olmuşken.
Çoğunlukla görünmez
Şirketlerin piyasalar, toplumlar ve çevre üzerindeki gücü dünya çapında günlük yaşamın bir gerçeğidir. Tüketim mallarının şişirilmiş fiyatlarında, gelişmekte olan pazarlardan rant elde edilmesinde, 'yeşil yıkama' ve aşı ayrımcılığında görülebilir. Ancak bu gücün ve daha da önemlisi şirketlerin cezasız kalmasının yapısal temelleri çoğunlukla görünmez kalmaktadır. Bunlar kurumsal arbitrajda yatmaktadır; yani şirketlerin farklı yetki alanları arasında stratejik manevralarına. Bunun amacı, aksi bir durumda karşılarına çıkabilecek düzenlemelerden kaçınmaktır: 'zorlu' vergilendirme, muhasebe ve raporlama standartları, sosyal ve çevresel sorumluluk, çalışma standartları vb.
Bu tür davranışlar Dünya Bankası'nın artık gözden düşmüş olan İş Yapma Raporu ile pekiştirilmiştir. Varsayım, bir şirketin farklı yetki alanlarında bir kuruluşlar ağı kurması halinde, mülkiyet paylarının bu şekilde dağıtılmasının, firmanın üretken faaliyetlerini etkilemesine gerek olmayan 'verimlilik' kazanımları tarafından yönlendirileceği yönündeydi.
Makroekonomik sonuçlar
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırması, genel olarak kurumsal arbitrajın -özellikle de kurumsal öz sermaye zincirlerinin- özellikle gelişmekte olan ülkeler için makroekonomik sonuçları olduğunu ortaya koymaktadır. En büyük 100 finansal olmayan çok uluslu şirketin (ÇUŞ) sermaye zincirlerini inceleyen araştırma, küresel kuzey ve güneydeki şirket sahipliği modellerini ayırt etmektedir. Bu sayede, kurumsal yapı aracılığıyla yönlendirilen doğrudan yabancı yatırımın (DYY) hedef ülkede yeni ekonomik faaliyet oluşturup oluşturmadığı daha iyi anlaşılmaktadır.
Araştırma, en kazançlı değer oluşturma faaliyetlerinin - yasal altyapı, finans, sigorta, muhasebe, uyum hizmetleri, araştırma ve geliştirme ve benzeri - tipik olarak offshore finans merkezlerinde ve Avrupa'nın 'rekabetçi devletlerinde' yer aldığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla, gelişmekte olan bir ülke ev sahipliği yapsa bile, küresel bir ÇUŞ stratejik olarak en çok gelir getiren faaliyetleri başka bir yere yerleştirecektir.
Şekil 1 bu ağı bir Birleşik Devletler ÇUŞ'u için göstermektedir. Ana şirket ile gelişmekte olan ülkelerdeki iştirakleri arasındaki tüm etkileşimler Birleşik Krallık üzerinden gerçekleşmektedir. ABD ile şirketin yatırım yaptığı gelişmekte olan ülke arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Bu model büyük şirketler için tipiktir.
Şekil 1: (Finansal olmayan) bir ABD ÇUŞ'unun küresel kurumsal yapısı
Gelişmekte olan ülkeler ve küresel kurumsal hesap verebilirlik savunucuları için daha da endişe verici olan, incelenen ÇUŞ'ların küresel güneydeki iştiraklerinin dörtte birinin görünürde hiçbir ilişkili ekonomik faaliyette bulunmamasıdır. Bunlar hareketsiz varlıklar, hayali yapılardı. Buna karşılık, gelişmiş ülkelerde bu tür kuruluşların genel kurumsal yapı içindeki oranı yüzde 1'den azdır.
Parçalanmış düzenleyici alan
Bu bulgular Davos seti için önemli dersler ortaya koymaktadır. Birincisi, DYY çekmedeki başarı, gelen yabancı sermayenin ev sahibi ekonomi için çalışmasını ve üretken kapasitesini ve buna bağlı istihdam ve refahı artırmasına yardımcı olmasını tek başına sağlamaz.
Büyük şirket grupları, parçalanmış düzenleyici alandan büyük faydalar sağlamaktadır. Bu şirketler tipik olarak, yan kuruluşların ucuz işgücü, doğal kaynaklar ve benzeri yerel ekonomik avantajlardan yararlanacağı, grubun diğer yetki alanlarında bulunan diğer kuruluşlarının ise kârların yerelleştirilmesi, daha gevşek düzenleyici standartlar, düşük vergiler ve diğer arbitrajlar yoluyla değer çıkarımına katkıda bulunacağı ve bundan yararlanacağı şekilde örgütlenmiştir. Şekil 2 ve 3 sırasıyla küresel güneye yatırım yapan Alman ve ABD ÇUŞ'lerinin öz sermaye yapılarını göstermektedir.
Şekil 2: Almanya'nın küresel güneydeki dolaylı yatırımlarının öz sermaye yapısı
Kaynak: Orbis verileri temelinde UNCTAD sekretaryası hesaplamaları; Philips ve diğerleri (2021) tarafından geliştirilen eşitlik haritalamasının görselleştirme algoritması
Şekil 3: ABD'nin küresel güneydeki dolaylı yatırımlarının öz sermaye yapısı
Kaynak: Orbis verileri temelinde UNCTAD sekretaryası hesaplamaları; Philips ve diğerleri (2021) tarafından geliştirilen eşitlik haritalamasının görselleştirme algoritması
İkinci olarak, kazançların şirket iştirakleri yoluyla dışarı çıkarılması, herhangi bir ev sahibi ekonominin mali alanını tüketmektedir. Baz erozyonu ve kâr kaydırma konusunda reform yapma ve küresel bir şirketler vergisi tabanı getirme çabaları bu sorunun bir kısmını ele almaya başlamıştır.
Ancak vergilendirme, şirket devlerini hesap verebilir kılmak için gereken sistemik düzenleyici çerçevenin yalnızca bir yönüdür. Çok taraflı kurumsal ve finansal düzenlemelere daha entegre bir yaklaşım getirilmediği sürece, kurumlar vergisi gelirlerindeki herhangi bir artışın öncelikle bu çok uluslu şirketlerin gelir elde ettiği zengin ülkelere tahakkuk etmesi muhtemeldir.
Üçüncü olarak, veri şeffaflığı çok önemlidir. Çoğu veri özel şirketlere aittir ve farklı seviyelerdeki kamu yetkililerinin bunu aşmak için yollar geliştirmesi gerekebilir.
Avrupa Birliği, büyük şirketlerin iştiraklerinin detaylarını şirket kayıtlarında belirtmelerini zorunlu hale getirmeyi ciddi olarak düşünen ilk bölgesel kurumdur. Her ne kadar bazı üye devletlerin veri paylaşımından kaynaklanabilecek potansiyel gelir kayıplarına ilişkin endişeleri nedeniyle bu tasarıya karşı çıkılsa da, uygulamaya konulması ve finansal düzenleme alanındaki benzer çabalarla bütünleştirilmesi halinde, kurumsal davranışların hesap verebilir kılınmasına yönelik sistemik çok taraflı tedbirlere doğru önemli bir adım atılmış olacaktır.
UNCTAD'ın çalışması ayrıca şeffaflık, ağa bağlı bir sivil toplum ve bağımsız medya ile birlikte devlet düzeyinde gelişmiş bir düzenleyici çerçevenin şirketlerin hesap vermesini sağlamada etkili olabileceğini göstermektedir. Güçlü düzenleyici standartlara sahip bölgelerde daha düşük hayali iştirak oranları tespit edilmiştir.
Güvensizlik ve parçalanma
Dünyadaki bölünmeler arasında köprü kurmak için gereken önlemlere ilişkin her ciddi tartışma, 'kendi kendini düzenleyen' küresel şirketlerin ve finans kuruluşlarının küresel pazara güvensizliğe ve ulusal ve bölgesel siyasi ekonomilerin parçalanmasına katkıda bulunduğunu kabul ederek başlamalıdır. Şirketlerin gücü dünya çapında demokrasinin kaldıraçları üzerinde genişlemiştir, ancak özerk ekonomi politikası alanı en keskin şekilde gelişmekte olan ülkelerde azalmıştır.
Davos 2023, dünya ekonomisindeki yarılmaları tetikleyen kurumsal gücün rolünü gün ışığına çıkarmayı başaramazsa, kriz hız kesmeden devam edecektir.
Anastasia Nesvetailova, 18 Ocak 2023, Social Europe
(Anastasia Nesvetailova, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) Küreselleşme ve Kalkınma Stratejileri bölümünün makroekonomik ve kalkınma politikaları şubesinin başkanıdır.)
Seçkin Deniz, 13.02.2023, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
(*) Arbitraj fiyat farklılıklarından yararlanarak para, kıymetli maden, tahvil ve hisse senedi alıp satma işlemidir. Farklı piyasalarda aynı menkul kıymetler için farklı denge fiyatları oluşmuş olması durumunda, menkul kıymetlerin ucuz olduğu piyasadan alınarak daha pahalı olduğu piyasada satılmasıdır.
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.