Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanın yaşarken çevresine duyarsız kalması zor, hem de çok zor. Ne kadar izole bir hayat kurarsanız kurun, çevrenizle, insanlarla, toplumla, belediyelerle, devletle olan ilişkileriniz sona ermiyor. Covid-19’a karşı insanlığın kıskaçta kıpırdayamaz, nefes alamaz hale getirildiği günlerde bu izolasyon kişisel tercihlerden dolayı değil devlet gücü ile zorla sağlanmaya çalışılmıştı.
Küresel
bir saldırıydı bu ve maalesef ne kadar direnirsek direnelim, tecrit edildik,
evlerimizde hapsedildik ve aşılara maruz bırakıldık. Hükümetlerin de kıskaca
alınarak neredeyse teslim alındığı bu dönemde yazmaktan, uyarmaktan
vazgeçmedik, ama nihayetinde bir yankı odasına hapsedilmiş ve türlü
entrikalarla ikna edilmiş insanlığın esir olmasına engel olamadık ve geri
çekildik.
Aradan iki
koca yıl geçti, insanlığın hayatından iki koca yıl çalındı. Kim kazandı kim
kaybetti her şey açık, aşı sonrası yaşanan sağlık sorunları nedeniyle şu anda Almanya'da
Corona-Covid-19 aşılarına yönelik en az 185 hukuk davası sürüyor. Avukatların
açıklamalarına göre Düsseldorf ve Wiesbaden'deki iki hukuk firması sırasıyla
135 ve 50 davayı temsil ediyorlar. Davalar aşılardan milyarlarca dolar kazanç
elde eden BioNTech, Moderna, AstraZeneca ve Johnson & Johnson gibi dört mRNA
aşısı üreticisine yönelik. Almanya merkezli BioNTech açılan davalar nedeniyle
İngiltere’ye taşındı.
İnsanlar
aşılardan kaynaklanan kandaki pıhtılaşmanın önüne geçemiyorlar ve ansızın
gelen, genetik ve biyolojik özgeçmişi olmayan kalp krizleri, beyne pıhtı
atılması gibi aşı sonrası yan etkilerle birer birer ölüyorlar. Komplo
teorilerinin teori olmaktan çıkıp gerçeğin ta kendisi olduğunu hep beraber gördük;
insan nüfusunu azaltma projelerinden biri olan bu sahte salgının bedelini daha
ne kadar ödeyeceğiz bilmiyoruz, fakat Küresel Satanist Çete’nin saldırıları
sona ermedi ve ermeyecek.
IMF’in
Covid-19 salgınına bağladığı küresel ekonomideki gerileme ve yükselen faizler, ABD-Rusya
iş birliği ile geliştirilen Ukrayna’daki savaş, Dünya’yı ikiye ayrılmaya zorladı,
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ifadesiyle ‘beyin ölümü’nün gerçekleştiği iddia
edilen NATO Avrupa’yı kuşattı ve tamamen kontrol altına aldı, teröre
verdikleri destek nedeniyle Türkiye ve Macaristan’ın üyeliklerine şerh koyduğu Finlandiya
ve İsveç’i de içine alarak genişlemeye devam ediyor.
NATO Küresel
Satanist Çete’nin ordusu olduğu için önemli. Ve Türkiye, bugüne dek sıradan bir
kolordu ve karakol olarak hizmet ettiği NATO’da ABD’nin kışkırtmalarına ve
kuşatmalarına rağmen artık etkin bir ortak olarak rol almak üzere strateji
geliştiriyor.
Türkiye,
bütün kusurlarına rağmen, Erdoğan liderliğinde Covid-19’a ve Ukrayna Savaşı’na
yakalandığı için çok şanslıydı diyebiliriz, ayakta kalan tek devlet Türkiye’ydi
ve Erdoğan hükümeti mümkün olan en az hasarla bu dönemi atlattı ve sık sık
ifade ettiği gibi salgın ve savaşı fırsatlara dönüştürme becerisi gösterebildi.
Hasarlar
çok önemliydi, dolar- faiz kıskacına alınan Türkiye, doları ve faizi kontrol
altına alacak Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemini üretti; bu Türkiye’ye özgü
bir sistemdi ve dünyanın birçok ülkesinde de model olarak uygulanmaya başlandı.
Emtia kıtlığının etkisiyle de yüksek enflasyonla geçirilen 2022 ve nihayetinde 400 kilometrelik bir uzunluktaki coğrafyayı etkileyen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri 14 Mayıs 2023’te
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine giden Türkiye’yi çok hırpaladı.
Yorgun ve
yaralıyız; Mayıs 2013’te Gezi terörü ile başlayan 15 Temmuz 2016 askerî darbesi
ile devam eden saldırılarla Küresel Satanist Çete’nin küresel ve yerli aparatları
on yıl boyunca hepimizin direniş noktalarına aşırı baskı uyguladılar.
Şimdi yeni
bir döneme giriyoruz ve on yıllık mücadelemizin her aşamasında yükseldiğimiz bilinç
katmanları, milletin bütün fertlerinin farkındalığını yeterince arttırmış
görünüyor.
Türkiye’nin
SİHA merkezli savunma sanayiindeki gelişmeleri, savunma sanayiinin her alanına
yayılarak büyük bir sinerji üretiyor ve düşmanlarına korku salıyor. TCG Anadolu Uçak gemisinin 10 Nisan 2023’te Deniz Kuvvetleri envanterine girmesi ile yeni
bir devrin başladığını apaçık görüyoruz. Depremin ürettiği hasarları en aza
indirmek için Erdoğan Hükümeti’nin gösterdiği çaba takdire değer ve Erdoğan iş
yapabilme becerisi kazandırdığı devletle bir yıldız gibi parlıyor.
Ak Parti-MHP-BBP-YRP-Hüda-Par
ve DSP’den oluşan Cumhur ittifakına karşı ABD Başkanı Joe Biden’ın koordine
ettiği ve adını dalga geçer gibi ‘Millet ittifakı’ koyduğu,
CHP-İP-HDP-SP-GEP-DAP-DP gibi partimsi yapıların oluşturduğu ihanet çetesi var.
IMF'e göre 2023'te
tarihte ilk defa Türkiye'nin GSYH'sı 1 trilyon doları geçecek. Bu çok büyük
anlamlar taşıyor.
14 Mayıs’a
doğru ilerliyoruz ve Satanizm’in kalelerinden Chatham House dahil bütün dünya
nefesini tutmuş seçim sonuçlarını bekliyor:
"Son kamuoyu yoklamaları göğüs göğüse bir yarışa işaret ettiğinden ve hatta bazı anketler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefetin gerisinde kaldığını gösterdiğinden, Mayıs ayında Türkiye'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini de dört gözle bekliyoruz."
Çalışacağız
ve kazanacağız, bunun başka bir yolu yok.
Erdoğan’ı
desteklemek dünden daha önemli ve artık başka çıkış yolu yok!
Arif Şahin, 14.04.2023, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 120
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.