Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İlk manipülatör ise Şeytan’dı, satanist masonlar da önderleri Şeytan gibi sahte gerçekler tasarlayarak insanlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokuluyorlar ve onları ikna etmeye çalışıyorlardı; kadını cinselliğinin gücünü kullanmaya zorluyorlar, erkeği de bu cinsellikte boğarak düşünemez hale getiriyorlardı.
Şeytan, Allah’ın emrine karşı gelerek kendisinin daha üstün olduğunu iddia etmiş ve
Adem’e secde etmemişti, yani saygıyla ona boyun eğmemişti. Lanetlenen ve
kovulan Şeytan da bunun bedelini ödetecekti.
Arâf
Suresi’nin 16-22. ayetleri bize bunu apaçık bir kompozisyon olarak
bildiriyordu:
“İblîs
dedi ki: “Bundan böyle benim sapmama izin vermene karşılık, ant içerim ki, ben
de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden,
arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını
şükredenlerden bulmayacaksın.” Allah, dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık
oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme
doldururum.” “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin.
Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.” Derken şeytan,
kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine
vesvese verdi ve dedi ki: “Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya
da ebedî kalacaklardan (ölümsüz) olmayasınız diye yasakladı.” Şüphesiz ben size
öğüt verenlerdenim” diye de onlara yemin etti. Böylece onları aldatarak yasağa
sürükledi. Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal
üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rab’leri onlara, “Ben size
bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye
seslendi.’
Allah’ın
insana gönderdiği -Kur’an hariç- bütün kitapları bozan ve bütün sapkınlıkları
doğru gösteren, doğruları çarpıtan değişiklikleri yapanlar da günün âlimleri
olan Samirîlerdi, hep büyülü altın bir buzağı yapıyorlar ve insanları
aldatıyorlardı, ölümsüzlükten sonra en çarpıcı ‘altın buzağı’ kadındı.
Tarih
manipülasyonlarla doluydu. Masonların, daha doğrusu Samirîler’in tahrif
ettikleri Tevrat, Allah’ın elçisi İbrahim’i ateşe atan Nemrut’u, Tevrat/Yaratılış/
Bölüm 10’da kahraman diye anlatıyordu:
Nuh
Oğullarının Soyu, 8-9: “Kûş'un Nemrut adında bir oğlu oldu. Yiğitliğiyle
yeryüzüne ün saldı. RAB'bin önünde yiğit bir avcıydı. "RAB'bin önünde
Nemrut gibi yiğit avcı" sözü buradan gelir.”
Yine Antik
Yunan ve Roma Mitolojisinin kökleri de tahrif edilmiş Tevrat'a dayanıyordu.
Yaratılış/Tufan,
1-2: “Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar
insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.”
‘Dağ Yazarı’nın
nelere şahit olduğunu bilmiyordum, ama anlattıkları çok vahimdi:
“Bir gün
yakın tarihimiz yazılacaktı, hepimiz öğrenecektik; insanların övüp durduğu
sultanlar, krallar, vezirler, cumhurbaşkanları, başbakanlar, parti liderleri, şeyhler, din adamları, yazarlar, şairler, çizerler, akademisyenler, gazeteciler,
sinemacılar, televizyoncular ve toplumu etkileyen kim varsa çoğu devşirmeydi,
samirîler tarafından Şeytan’ın safına geçirilmişlerdi.
Onlar özel
olarak seçilmişler, yetiştirilmişler ve ‘zeki-akıllı' olarak pazarlanmışlardı, tek
görevleri vardı, satanistler tarafından tasarlanmış sahte gerçekleri yayarak
toplumları aldatmak ve insanları sahte cennetler vaadiyle uyuşturarak onların cehennem
hayatı yaşamalarına itiraz etmelerini engellemekti. Bu hiç kimsenin itiraz
edemeyeceği açık bir gerçekti.”
Bu şeytanî
organizasyon tarihte olduğu gibi bugün de sıkı bir şekilde sürüyor ve ‘sahte
gerçek inşâ etmek ve insanları aldatarak saptırmak’ şeklindeki temel
stratejileri sabit kalmak üzere yöntemleri ve teknikleri sürekli değişiyordu.
‘Dağ
Yazarı’nın bu 'sahte gerçek' ile ilgili çok somut kanıtları vardı. ABD Subay okulu West
Point'e ait Modern War Institute-MWI'de yayınlanan, ABD'li emekli Albay Stefan
J. Banach imzalı, 19 Nisan 2018 tarihli, ‘Virtual War and Weapons of Mass
Deception- Sanal Savaş ve Kitle Aldatma Silahları’ başlıklı analizi incelemişti.
Analizin
yazarı emekli Albay Stefan J. Banach bir sahte gerçek inşa etme uzmanıydı ve 11
Eylül gibi bir sahte gerçek için savaşmış ve Afganistan ve Irak’ta milyonlarca
Müslüman öldüren bir istila ve işgal savaşında, dönemin ABD Başkanı Bush’un
tanımıyla ‘Haçlı Savaşı’nda satanizme hizmet etmişti. Amerikan Ordusu
Ranger'larının Amerika Birleşik Devletleri’nin uydurduğu Teröre Karşı Küresel
Savaş için “öncü” olarak 19 Ekim 2001'de gecesi Afganistan'a paraşütle yaptıkları
saldırıyı yönetmişti.
Emekli
Albay Stefan J. Banach daha sonra ABD Ordusu Ranger'larını 2003 yılında Batı
Irak'ta El Anbar Eyaletine yapılan ikinci bir paraşüt saldırısına götürmüştü.
2005'ten 2007'ye kadar Stryker Tugay Komutanı olarak görev yapmış ve ABD Ordusu
için Şirket İstihbarat Destek Ekibi (COIST) konseptini oluşturmuştu. ABD Ordusu'nda
yirmi yedi yıl boyunca altı savaş bölgesinde aktif olarak savaşları yönetmiş,
sonra ödüllendirilmiş ve 2007'den 2010'a kadar İleri Askeri Araştırmalar
Okulu'nun XI. Direktörü olarak görev yapmış ve ABD Ordusu Tasarım Metodolojisi
doktrininin geliştirilmesine öncülük etmişti. ‘Dağ Yazarı’nın tanımına göre Şeytan’ın ta
kendisiydi.
Şöyle
diyordu ‘Bekçi’:
“Yazar,
9/11'i ve El Kaide'yi temel alarak bir
sanal savaş ve manipülasyon kurgusu ve 'korkusu' üzerinden yola çıkarak
"Yeni bir Ulusal Sanal Manevra Mükemmeliyet Merkezi'nin (NVM CoE)" oluşturulmasını
istiyor, gelecekteki ABD sanal savaş mücadelesi çabalarının başarısının
merkezinde yer alacağını iddia ettiği Yeni NVM CoE'in, oluşturulduğunda çeşitli
amaçlara hizmet edeceğini; siber faaliyetlerin, sosyal medya faaliyetlerinin,
bilgi işlemlerinin, yapay zekanın istihdamının ve ulusal politika hedeflerine
ulaşmak için gizlilik ve gizleme teknolojilerinin ve tekniklerinin
kullanılmasının tam olarak entegrasyonunun sağlanması açısından önemli olduğunu
ileri sürüyor.
Emekli
ABD'li Albay Stefan J. Banach Trump yönetimini ve Pentagon liderlerini
yetersiz, gerici ve tehlikelerin farkında olmamakla suçlarken, "Bugün DoD
(Savunma Bakanlığı) içindeki liderler, onları Sanal Savaş yoluyla tüketen
“insanlık devrimi”ni anlamıyorlar." diyor ve sinsi Amerikan aldatma
sanatının sürmesini istiyor: "İstenen psiko-motor etkinliğini sağlamak
için ulusal ve küresel duygusal ve bilişsel davranış kalıplarını şekillendirme
sanatında ustalaşmalıyız."
Banach’in "Sanal alanda savaşların nasıl yönetileceğine dair yeni yönetim ilkeleri
belirlenmelidir. Amacım, aşağıda açıklanan işletim tanımlarını kullanarak
savaşın sanal ilkeleri ile ilgili profesyonel söylemi başlatmaktır. Burada
önerilen savaşın sanal ilkelerinin tasvirleri kişisel etik inancımı
yansıtmıyor. Birleşik Devletler ve müttefiklerine karşı sanal alanda kullanılan
anahtar araçlar ve teknikler ele alınıyor." diyerek anlattığı şeytanî plan
doğruyu yanlış yanlışı doğru olarak tanıtmak üzerine kurulu ahlaksızca bir plandır...
Türkiye ve
Erdoğan özelinde eksiksiz bir şekilde uygulanan bu aşağılık planın son
versiyonu ABD-Trump ve Satanist sermayenin ’Ekonomik Savaş’ ilan ederek dolarının
değerini Türk lirası karşısında iki katına çıkardıktan sonra bunun sorumlusunun
Erdoğan olduğu yalanını pompalamasıdır. Türkiye'nin bu profesyonel sanal savaş
katliamcılarının ve kitle aldatma profesyonellerinin karşısında
konumlandıracağı strateji merkezleri var olmak zorundadır.”
Sıkıntı
Takip et: @SonsuzArk
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.