4 Mayıs 2023 Perşembe

SA10158/SD2742: Dolar Öldü, Yaşasın Dolar

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Columbia Sipa öğreti̇m üyesi̇, Time'da köşe yazarı, Eurasia Group'un başkanı ve Gzero Media yazarı ve si̇yaset bi̇li̇mci̇ Ian Bremmer'a aittir ve Amerikan Doları'nın yaşadığı sarsıntıya odaklanmaktadır. Analistin "Çoğu para birimi yalnızca yurt içinde veya para birimini ihraç eden ülkenin doğrudan dahil olduğu sınır ötesi işlemlerde kullanılırken, dolar ABD'nin dahil olmadığı durumlarda bile fonlama, fiyatlandırma, ticari faturalama ve uzlaşma ile sınır ötesi borçlanma ve borç verme için yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir." şeklinde Doların egemenliğine yönelik ortaya çıkan paniği bastırma çabasına karşılık Nisan 2023'te Fransa'dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), doğal gazı ilk defa Çin'in para birimi Yuan ile fiyatlandırmıştır. Ian Bremmer'ın "Doların egemenliğine yönelik en ciddi tehdit dışarıdan (Avrupa, Çin) ya da ötesinden (siber uzay) değil, içeriden gelebilir. Amerika Birleşik Devletleri hala dünyanın en güçlü ülkesi, ancak aynı zamanda tüm büyük endüstriyel demokrasiler arasında siyasi olarak en bölünmüş ve işlevsiz olanıdır. Doların küresel statüsüne yönelik en büyük risk, artan eşitsizlik, kabilecilik, kutuplaşma ve tıkanıklığın sonunda Amerika'nın istikrarına ve güvenilirliğine olan güveni sarsmasıdır." şeklindeki tespiti gerçeğin sadece yarısını gösterme çabasına denk gelmektedir. Nitekim 16 Nisan 2023'te ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, “Finansal yaptırımları kullandığımızda zaman içinde ABD dolarının egemenliğini zayıflatma riski var” demek zorunda kalmıştır. 
Seçkin Deniz, 04.05.2023, Sonsuz Ark 

The dollar is dead, long live the dollar

Arada sırada, ABD dolarından uzaklaşmak isteyen bir ülkeyle ilgili bir haber, dolar egemenliğinin kaçınılmaz çöküşüyle ilgili bir çılgınlık başlatıyor. Son zamanlarda bu tür birkaç manşetten daha fazlası atıldı:


Kaynak: Jess Frampton

Doğal olarak bunlar, altın böcekleri, kripto sahtekârları, hiperenflasyon gerçekçileri, tekno-liberteryenler, anti-emperyalistler (ABD karşıtı bağnazlar olarak okuyun) ve sıradan dolandırıcılar için doların yakın ölümü ve bunun ABD ve küresel ekonomi için sözde yıkıcı sonuçları hakkında korku uyandırmak için verimli bir zemin sağladı.

Ancak ana akım medya kuruluşları ve akıllı, iyi niyetli analistler bile mevcut histeri dalgasına kapıldılar.

Kıyamet tellalları doların çöküşü için çok sayıda neden öne sürüyor. Çin'in süper güç olma yolundaki hızlı yükselişinden küresel sistemin çok kutuplu hale gelmesine, Amerika'nın durgun verimlilik artışından kronik mali açıklara, parasal genişlemeden artan borç yüküne, ticaret savaşlarından finansal kırılganlığa ve emperyal aşırılıklara, merkez bankası dijital para birimleri ve kripto varlıklar gibi yıkıcı teknolojilerden kaynaklanan zorluklara kadar her şeye işaret ediyorlar.

Ancak doların öldüğüne dair söylentiler oldukça abartılı. Çoğu kullanım ölçütüne göre dolar, zirvede olduğu dönemden biraz daha az olsa da, küresel ticaret ve finansta tartışılmaz bir şekilde baskın olmaya devam ediyor.

Çoğu para birimi yalnızca yurt içinde veya para birimini ihraç eden ülkenin doğrudan dahil olduğu sınır ötesi işlemlerde kullanılırken, dolar ABD'nin dahil olmadığı durumlarda bile fonlama, fiyatlandırma, ticari faturalama ve uzlaşma ile sınır ötesi borçlanma ve borç verme için yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Doların merkez bankalarının 12 trilyon dolarlık döviz rezervleri içindeki payı 1999'dan bu yana gerçekten de azalmış olsa da, hala Euro, Yen, pound ve Yuan'ın toplamının neredeyse iki katıdır; on yıl önce olduğu gibi. Küresel para birimi statüsü için en yakın rakibi olan Euro, doların %58'ine kıyasla merkez bankası rezervlerinin ancak %20'sini oluştururken, onu %5 ile Japon yeni takip ediyor. Çok konuşulan Çin Yuanı ise döviz rezervlerinin %3'ünün altında kalarak çok gerilerde kalmaktadır.

ABD ile jeopolitik rekabetin yoğunlaştığı bir ortamda ve Washington'un Rusya'ya karşı doları silah olarak kullanmasına tanık olan Çin'in bile dolar cinsinden varlık biriktirmeye devam etmekten başka çaresi kalmadı.

Dolar hakimiyeti neden bu kadar yapışkan kaldı? Büyük ölçüde bunun nedeni, hakimiyetin kendi kendini güçlendirmesidir. İnsanlar dolar kullanıyor çünkü diğer insanlar dolar kullanıyor; dolar hakimiyeti dolar hakimiyetinin devam etmesini sağlıyor.

Ama sadece kaplumbağalar değil. Dolar doğası gereği arzu edilen özelliklere sahiptir: Aynı anda son derece istikrarlı, likit, güvenli ve dönüştürülebilirdir. Ve ABD finans piyasaları açık ara dünyanın en büyük, en derin ve en likit piyasaları olup, yabancı yatırımcıların işlem yapabileceği dolar cinsinden cazip varlıkların bolluğunu sunmaktadır. Başka hiçbir piyasa buna uzaktan bile yaklaşamaz. Son bankacılık paniği sırasında gördüğümüz gibi, küresel piyasalar ne zaman çalkalansa, yatırımcılar var olan en bol ve likit güvenli varlıklara akın ettikçe dolar güçleniyor. Aslında dolar, krizden diğer büyük para birimlerine kıyasla neredeyse 20 yıldır olduğu kadar güçlü çıktı.

19. yüzyılın büyük bir bölümünde, Britanya İmparatorluğu'nun geniş toprakları, ekonomik üstünlüğü ve gelişmiş bankacılık ve hukuk sistemi nedeniyle küresel para birimi olarak İngiliz sterlini tercih edilmiştir. Ancak ABD'nin ekonomik bir süper güç haline gelmesiyle birlikte ABD doları tarafından kesin olarak yerinden edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD'nin GSYH'si dünya toplamının yaklaşık yarısını oluşturduğundan, doların küresel değişim aracı, muhasebe birimi ve değer deposu olması mantıklıydı.

Amerika'nın ekonomik üstünlüğü o zamandan beri azaldı, küresel üretimdeki payı 1945'teki payının çok altında. Bu eğilim, birçok kişinin doların yakında sterlinin izinden gideceği endişesine kapılmasına neden oldu. Ancak o zaman ile şimdi arasında büyük bir fark var: Sterlin statüsünü kaybettiğinde, kenarda onun yerini almaya hazır başka bir para birimi vardı. Bugün ise böyle bir rakip yok.

"Kral Dolar"ı tahtından indirecek ciddi adaylar arasında Euro, Avrupa'nın süregelen bölünmüşlüğü nedeniyle uygun bir alternatif değildir. Büyük bir ekonomiye, iyi gelişmiş mali piyasalara, makul ölçüde serbest ticaret ve sermaye açıklığına ve genel olarak sağlam kurumlara sahip olmasına rağmen, Avrupa gerçek sermaye piyasaları, bankacılık, mali ve siyasi birlikten yoksundur.

2009 yılındaki Euro Bölgesi krizinden bu yana Avrupa tahvil piyasaları Amerika'ya kıyasla çok daha parçalı ve sığ bir yapıya sahip olduğundan, yatırımcılar yüksek kaliteli Avro cinsinden varlık bulmakta zorlanıyor. Pandemi, AB'yi nihayet kurtarma çabalarını finanse etmek için ortak borç ihraç etmeye itmiş olsa da, piyasalar tam mali ve finansal entegrasyon ufukta görünse bile -ki bu büyük bir ihtimal- siyasi entegrasyonun görünmediğini bildiğinden, bu hamle tek başına avronun uluslararası rolünü arttırmaya yetmedi.

Bu arada Çin Yuanı, Pekin'in otoriter ve devletçi eğilimi nedeniyle uygulanabilir bir alternatif değil. Aslında Xi Jinping'in politika tercihleri - ekonomik özgüven, finansal istikrar, ortak refah ve ekonominin siyasi kontrolü - küresel para birimi hırslarına doğrudan ters düşüyor.

Küresel ekonomideki artan rolüne ve uzun süredir doları yerinden etme arzusuna rağmen Çin, hala tam olarak yurtdışına çevrilemeyen bir Yuanı uluslararasılaştırmak için gereken yatırımcı korumaları, kurumsal kalite ve sermaye piyasası açıklığından yoksundur. Süregelen para ve sermaye kontrolleri, çok sayıda sorunlu krediye sahip opak bir bankacılık sistemi, sözleşmelerin yetersiz uygulanması ve çoğu zaman keyfi ve acımasız düzenlemeler Pekin'in Yuanı yükseltme çabalarını baltalamaya devam edecektir.

Son olarak ve kesinlikle en önemlisi, Bitcoin gibi sözde kripto paralar geçerli bir alternatif değildir çünkü bunlar spekülatif varlıklardır ve hiçbir içsel ya da yasal değeri yoktur. Buna karşılık, yasal ödeme aracı olarak ABD doları, Amerika'nın mevcut ve gelecekteki serveti ve ABD hükümetinin bunu vergilendirme kabiliyeti tarafından desteklenmektedir.

Nihayetinde yatırımcılar dolar varlıklarını ellerinde tutmak istiyorlar çünkü Amerika'nın ekonomik, siyasi ve kurumsal temelleri inandırıcılık ve güven telkin ediyor. ABD dünyanın en güçlü ordusuna, en iyi araştırma üniversitelerine, en dinamik ve yenilikçi özel sektörüne, ticaret ve sermaye akışlarına genel bir açıklığa, nispeten istikrarlı yönetim kurumlarına, bağımsız bir merkez bankasına, sağlam makroekonomik politikalara, güçlü mülkiyet haklarına ve sağlam bir hukukun üstünlüğüne sahiptir. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar ABD hükümetine varlıklarının değerini koruma ve bunlar üzerindeki haklarına saygı gösterme konusunda güvenmekte, bu da doları nihai güvenli liman para birimi ve ABD devlet tahvillerini dünyanın en değerli güvenli varlıkları haline getirmektedir.

Elbette bunların hiçbiri doların avantajının azalmayacağı anlamına gelmiyor. Sonuçta, dolardan önce gelen her rezerv para birimi, doların ortadan kalktığı ana kadar baskındı.

"Sözde" kripto para birimleri diyorum çünkü bu dijital laleler gerçekte para birimi ya da para değildir: işlem yapmak çok pahalı ve yavaştır, vergi ödemek ya da market alışverişi yapmak için nadiren kullanılabilirler ve ödeme aracı, değer deposu ya da hesap birimi olarak faydalı olamayacak kadar değişkendirler. FTX'in çöküşünün de kanıtladığı gibi, gerçek anlamda merkeziyetsiz de değildirler.

Açık olmak gerekirse, rezerv para statüsünü kaybetmenin ABD için kötü bir şey olacağı tam olarak kabul edilmiyor. 1960'larda Fransa'nın o zamanki maliye bakanı Valéry Giscard d'Estaing, küresel rezerv para biriminin ihraççısı olmanın Amerika'ya "fahiş bir ayrıcalık" sağladığını, dünyanın geri kalanından ucuza borçlanmasına ve imkanlarının ötesinde yaşamasına izin verdiğini iddia etmişti.

Ancak doların rezerv statüsünün bir de dezavantajı (ya da "fahiş yükü") var: Yabancıların dolar varlıklarına yönelik doymak bilmez iştahı doların değerini yükselterek Amerikan ihracatını yapay olarak pahalı hale getiriyor, Amerikan üreticilerine zarar veriyor, Amerikan işsizliğini artırıyor, Amerikan ücretlerini baskılıyor, Amerika'yı kronik açıklar vermeye zorluyor ve Amerikan eşitsizliğini genişletiyor. ABD'nin doların daha küçük bir rol oynamasını memnuniyetle karşılaması ve hatta bunun için çalışması gerektiği, Çin ve Avrupa gibi rakiplerin ise doların yerini almaktan çekinmesi gerektiği ileri sürülebilir.

Doların egemenliğine yönelik en ciddi tehdit dışarıdan (Avrupa, Çin) ya da ötesinden (siber uzay) değil, içeriden gelebilir. Amerika Birleşik Devletleri hala dünyanın en güçlü ülkesi, ancak aynı zamanda tüm büyük endüstriyel demokrasiler arasında siyasi olarak en bölünmüş ve işlevsiz olanıdır. Doların küresel statüsüne yönelik en büyük risk, artan eşitsizlik, kabilecilik, kutuplaşma ve tıkanıklığın sonunda Amerika'nın istikrarına ve güvenilirliğine olan güveni sarsmasıdır.

Ancak günün sonunda, dolar ne kadar parlaklığını kaybediyor gibi görünse de, küresel para birimi statüsü mutlak değil göreceli avantajlarla ilgilidir. Geçerli bir rakip olmadan, doların yakın zamanda özel rolünü kaybetmesi pek olası değil; iyi ya da kötü. Bir şeyin yerine hiçbir şey koyamazsınız.

Ian Bremmer, 5 Nisan 2023, Gzero Media

(Ian Bremmer, si̇yaset bi̇li̇mci̇, Columbia Sipa'da öğreti̇m üyesi̇, Time'da köşe yazarı, Eurasia Group'un başkanı ve Gzero Media yazarıdır.


Seçkin Deniz, 04.05.2023, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı