Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Türkiye’de yaşayan insanlar, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kendi özel varlıklarına yönelik satanist saldırılara ya karşı duracak ya da boyun eğerek kendi elleriyle kendilerinin ve sonraki nesillerin bütün özgürlüklerini satanistlerin emrine vererek tercih yapma/seçme özgürlüklerini son kez kullanacaklardır."
Yaşadığımız kaotik seçim sürecinin normal olduğunu düşündürten birçok neden insanlık tarihinde sayısız örnekle vardır; insanlar sistem ne olursa olsun bir tarafı seçerek hayatlarının ve insanlık tarihinin akışının değişmesini sağlamışlardır. Bazen savaşmayarak, bazen savaşarak, bazen liderleri destekleyerek ya da yalnız bırakarak, bazen de çekimser kalarak tercihlerini ortaya koyan insanların yirminci yüzyılda önlerine konan seçim sandıklarına giderek oy vermeleri de bundan farklı değildir, gelecekte de farklı olmayacaktır. Çünkü hayatın doğası seçimler üzerine kurulmuştur; ancak…
Propaganda
dönemlerinin -ki tarihte binlerce yıl geriye, insanlığın başlangıcına
giderseniz Şeytan’ın Adem’e ve eşine de propaganda yaparak yasak ağacın meyvesini
yedirdiğini göreceksiniz- insanların tercihlerini etkilemek için her türlü
entrikaya açık olduğunu da fark edeceksiniz.
İnsanların
seçimlerini ya da tercihlerini etkileyen her etken, içeriği doğru olsun veya
olmasın, dedikodu ya da açık propaganda araçları ile sonuç almaya odaklanır;
bütün bunlar hayatın akışının ve insan zihninin çalışma biçiminin doğal bir
sonucu olarak normaldir. Tarihte çeşitli koalisyonlar oluşturarak çok daha
geniş tabanlı insan desteği oluşturmak isteyenlerin olması da normaldir,
insanın önemi bu anlamda tercihlerinin yönü ile açığa çıkmaktadır. Çünkü
insanın veya bütün insanlığın yönetilmesi gibi temel bir amaca odaklanan her
insan ya da insan topluluğu insanları ikna etmeden onları yönetemeyeceğini
bilir.
Seçimlerde
ikna esastır, ikna araçları ise temel olarak bir savaş stratejisi ile
belirlenir. Geçmişte ikna araçları kılıçların ya da modern ateşli silahların
baskısıyla ve tamamen zorbalığı temel alarak kullanılıyordu, şimdi ise
zorbalığın dijital iletişim ve diğer medya araçlarını barındıran çağdaş türleriyle
birlikte siyaset mühendislikleri ile üretilen yapay toplumsal ayrışmalar, terör,
din, ahlak, ekonomi ve sosyal hayat üzerindeki baskılar, iç savaşlar, işgaller
ve ülkeler arasında yaşanan rekabetler/savaşlar insanların tercihlerini
değiştirmeye odaklanmış durumdadır.
Bütün
bunlarla birlikte bugün, bu kez geçmişten farklı ve onlara ek olarak bizzat insanın
fiziksel-biyolojik varlığına, cinsiyetine yönelik zorbalıklar esas alınarak
insanların ikna edilmesine yönelik propaganda araçları kullanılmaktadır.
Avrupa’da iktidarda
bulunan Sosyal Demokratlar ile Yeşiller’in, Amerika Birleşik Devletleri’nde
kendilerini ilericiler olarak tanımlayan iktidardaki solcu Demokratların
devletlerin gücünü de kullanarak insan cinsiyetine yönelik saldırılarının, 2013 Gezi Terörü’nde açığa çıkan işbirlikleri çerçevesinde 2015 seçimlerinde ittifak kuran, 15 Temmuz 2016 darbesine destek veren, 16 Nisan 2017 referandumunda ortak hareket eden, 24 Haziran 2018 seçimlerinde kurdukları ittifakın tabanını genişletmeye çalışan ve 2019 yerel seçimlerinde somut bir şekilde kendilerini Millet İttifakı olarak sınıflandıran CHP-HDP
(YSP)-İP-DP-SP-GEP-DAP-FETÖ-PKK aparatları aracılığı ile Türkiye’ye de
yöneldiği görülmektedir.
14 Mayıs
seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Mayıs 2023’te, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin bir gün öncesinde
İstanbul-Sancaktepe’de yaptığı mitingde, insana ve aileye yönelik saldırıların
farkında olduklarını açıkça ifade etmiş ve, “CHP ne diyor; LGBT. İYİ Parti ne
diyor; LGBT. Aynı şekilde, öbür HDP ne diyor; LGBT. Peki, LGBT, AK Parti’nin
semtine yaklaşır mı? MHP’nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı’nın semtine
yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT’ci. Ama
hamdolsun biz ailenin kutsiyetine inandığımız için, biz burada farklı bir
yerdeyiz, farklı bir düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Millîyiz, yerliyiz ve
ailenin kutsiyetine inanıyoruz” diyerek seçimlerdeki temel ikna araçlarına
yönelik Ak Parti-MHP-BBP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın temel yaklaşımını
tekrar vurgulamıştır.
İnsan
unsuruna yönelik bu tür ideolojik satanist saldırılar diğer bütün saldırılardan
çok daha önemli ve çok daha önceliklidir. Din, ahlak, ekonomi, sosyal hayat, özgürlük,
beslenme, sağlık ve benzeri diğer bütün propaganda araçları sağlam insan
unsuruna yönelikti, İnsan unsuru sağlamsa diğer bütün nedenler ve gerekçeler
bir anlam kazanabiliyordu; ancak bugün insanın bütünlüğünü ortadan kaldıran
saldırılar amacına ulaştığında diğer her şey anlamsızlaşacak ve herhangi bir
seçim yapabilme yetkinliğine sahip insan ortadan kaldırılmış olacaktır.
Türkiye’de
yaşayan insanlar, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kendi özel varlıklarına yönelik satanist
saldırılara ya karşı duracak ya da boyun eğerek kendi elleriyle kendilerinin ve
sonraki nesillerin bütün özgürlüklerini satanistlerin emrine vererek tercih
yapma/seçme özgürlüklerini son kez kullanacaklardır.
Türkiye bu
çerçevede bütün insanlık için önemli olan bir seçim sürecindedir. Erdoğan Sancaktepe’deki
mitingde, Satanist ideoloji ile yönetilen ve 14 Mayıs seçimlerinde CHP-HDP
(YSP)-İP-DP-SP-GEP-DAP-FETÖ-PKK ittifakına her türlü desteği veren, Memleket
Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin şantaj operasyonu ile adaylıktan geri çekilmesini sağlayan İngiltere’nin, Amerikan İmparatorluğu’nun ve Avrupa
Birliği’nin Türkiye’ye ve dünyaya ne yaptığını ve ne yapmaya devam edeceğini
mükemmel bir şekilde özetlemiştir:
“Üç kıtanın
kalbi konumunda bir ülkeyiz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergâhındayız. Tarih
boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek
için yapıldı. Haçlı Seferleri’nden Çanakkale Harbi’ne kadar tarihteki büyük
mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardır. Bu vatanı bize yar etmemek
için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi
vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat
gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale’de
kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna ‘dur’ dedik. İstiklal Harbimizde,
vatanımızı özgürleştirerek, millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm
dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri
üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta,
gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik.”
Bölücü
terör örgütü PKK’ya karşı 40 yıldır yürüttükleri mücadeleyi de bu tarihî
hesaplaşmanın bir parçası olarak gördüklerini belirtmiştir Cumhurbaşkanı
Erdoğan:
“On
binlerce insanımızı bizden kopartan bu örgüt, emperyalistlerin, kanımızı
akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir.
Şairin, ‘Bunlar, engerekler ve çıyanlardır/Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz
koyanlardır’ diyerek tarif ettiği habis yapı, aslında bölücü terör örgütüdür.
Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı
heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki
umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye
kalktılar. Türk’ü ve Kürt’ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak
istediler. Çok ciddi çabalar harcadık. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla,
Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Boşnak’ıyla biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü severiz.
Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur”
Kendilerini
Millet ittifakı olarak tanımlayan CHP-HDP (YSP)-İP-DP-SP-GEP-DAP-FETÖ-PKK
ittifakının Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun herhangi
bir seçmenin tercihlerini yansıtan bir aday olmadığı, olma potansiyeli
taşımadığı, ancak Masonik-Satanist Hegemonya için kullanışlı bir aparat olduğu gerçeği
artık tartışılmazdır.
Türkiye,
14 Mayıs’ta insanlığın geleceğini belirleyen bir seçime gittiğinin farkında
olan yaklaşık %60 oy oranına sahip bir seçmen kitlesinin feraseti ile karar
verecektir ve tercihlerini sandığa yansıtacak ve tarihi değiştiren yükselişini
sürdürmeye devam edecektir.
Seçkin Deniz, 13.05.2023, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-66, Sorgulamalar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.