13 Mayıs 2023 Cumartesi

SA10174/SD2751: 14 Mayıs Seçimleri, Türkiye'nin Son Özgür Seçimleri mi Olacak?


   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Türkiye’de yaşayan insanlar, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kendi özel varlıklarına yönelik satanist saldırılara ya karşı duracak ya da boyun eğerek kendi elleriyle kendilerinin ve sonraki nesillerin bütün özgürlüklerini satanistlerin emrine vererek tercih yapma/seçme özgürlüklerini son kez kullanacaklardır."

Yaşadığımız kaotik seçim sürecinin normal olduğunu düşündürten birçok neden insanlık tarihinde sayısız örnekle vardır; insanlar sistem ne olursa olsun bir tarafı seçerek hayatlarının ve insanlık tarihinin akışının değişmesini sağlamışlardır. Bazen savaşmayarak, bazen savaşarak, bazen liderleri destekleyerek ya da yalnız bırakarak, bazen de çekimser kalarak tercihlerini ortaya koyan insanların yirminci yüzyılda önlerine konan seçim sandıklarına giderek oy vermeleri de bundan farklı değildir, gelecekte de farklı olmayacaktır. Çünkü hayatın doğası seçimler üzerine kurulmuştur; ancak…

Propaganda dönemlerinin -ki tarihte binlerce yıl geriye, insanlığın başlangıcına giderseniz Şeytan’ın Adem’e ve eşine de propaganda yaparak yasak ağacın meyvesini yedirdiğini göreceksiniz- insanların tercihlerini etkilemek için her türlü entrikaya açık olduğunu da fark edeceksiniz.

İnsanların seçimlerini ya da tercihlerini etkileyen her etken, içeriği doğru olsun veya olmasın, dedikodu ya da açık propaganda araçları ile sonuç almaya odaklanır; bütün bunlar hayatın akışının ve insan zihninin çalışma biçiminin doğal bir sonucu olarak normaldir. Tarihte çeşitli koalisyonlar oluşturarak çok daha geniş tabanlı insan desteği oluşturmak isteyenlerin olması da normaldir, insanın önemi bu anlamda tercihlerinin yönü ile açığa çıkmaktadır. Çünkü insanın veya bütün insanlığın yönetilmesi gibi temel bir amaca odaklanan her insan ya da insan topluluğu insanları ikna etmeden onları yönetemeyeceğini bilir.

Seçimlerde ikna esastır, ikna araçları ise temel olarak bir savaş stratejisi ile belirlenir. Geçmişte ikna araçları kılıçların ya da modern ateşli silahların baskısıyla ve tamamen zorbalığı temel alarak kullanılıyordu, şimdi ise zorbalığın dijital iletişim ve diğer medya araçlarını barındıran çağdaş türleriyle birlikte siyaset mühendislikleri ile üretilen yapay toplumsal ayrışmalar, terör, din, ahlak, ekonomi ve sosyal hayat üzerindeki baskılar, iç savaşlar, işgaller ve ülkeler arasında yaşanan rekabetler/savaşlar insanların tercihlerini değiştirmeye odaklanmış durumdadır.

Bütün bunlarla birlikte bugün, bu kez geçmişten farklı ve onlara ek olarak bizzat insanın fiziksel-biyolojik varlığına, cinsiyetine yönelik zorbalıklar esas alınarak insanların ikna edilmesine yönelik propaganda araçları kullanılmaktadır.

Avrupa’da iktidarda bulunan Sosyal Demokratlar ile Yeşiller’in, Amerika Birleşik Devletleri’nde kendilerini ilericiler olarak tanımlayan iktidardaki solcu Demokratların devletlerin gücünü de kullanarak insan cinsiyetine yönelik saldırılarının, 2013 Gezi Terörü’nde açığa çıkan işbirlikleri çerçevesinde 2015 seçimlerinde ittifak kuran, 15 Temmuz 2016 darbesine destek veren, 16 Nisan 2017 referandumunda ortak hareket eden, 24 Haziran 2018 seçimlerinde kurdukları ittifakın tabanını genişletmeye çalışan ve 2019 yerel seçimlerinde somut bir şekilde kendilerini Millet İttifakı olarak sınıflandıran CHP-HDP (YSP)-İP-DP-SP-GEP-DAP-FETÖ-PKK aparatları aracılığı ile Türkiye’ye de yöneldiği görülmektedir.

14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Mayıs 2023’te, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin bir gün öncesinde İstanbul-Sancaktepe’de yaptığı mitingde, insana ve aileye yönelik saldırıların farkında olduklarını açıkça ifade etmiş ve, “CHP ne diyor; LGBT. İYİ Parti ne diyor; LGBT. Aynı şekilde, öbür HDP ne diyor; LGBT. Peki, LGBT, AK Parti’nin semtine yaklaşır mı? MHP’nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı’nın semtine yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT’ci. Ama hamdolsun biz ailenin kutsiyetine inandığımız için, biz burada farklı bir yerdeyiz, farklı bir düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Millîyiz, yerliyiz ve ailenin kutsiyetine inanıyoruz” diyerek seçimlerdeki temel ikna araçlarına yönelik Ak Parti-MHP-BBP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın temel yaklaşımını tekrar vurgulamıştır.

İnsan unsuruna yönelik bu tür ideolojik satanist saldırılar diğer bütün saldırılardan çok daha önemli ve çok daha önceliklidir. Din, ahlak, ekonomi, sosyal hayat, özgürlük, beslenme, sağlık ve benzeri diğer bütün propaganda araçları sağlam insan unsuruna yönelikti, İnsan unsuru sağlamsa diğer bütün nedenler ve gerekçeler bir anlam kazanabiliyordu; ancak bugün insanın bütünlüğünü ortadan kaldıran saldırılar amacına ulaştığında diğer her şey anlamsızlaşacak ve herhangi bir seçim yapabilme yetkinliğine sahip insan ortadan kaldırılmış olacaktır.

Türkiye’de yaşayan insanlar, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kendi özel varlıklarına yönelik satanist saldırılara ya karşı duracak ya da boyun eğerek kendi elleriyle kendilerinin ve sonraki nesillerin bütün özgürlüklerini satanistlerin emrine vererek tercih yapma/seçme özgürlüklerini son kez kullanacaklardır.

Türkiye bu çerçevede bütün insanlık için önemli olan bir seçim sürecindedir. Erdoğan Sancaktepe’deki mitingde, Satanist ideoloji ile yönetilen ve 14 Mayıs seçimlerinde CHP-HDP (YSP)-İP-DP-SP-GEP-DAP-FETÖ-PKK ittifakına her türlü desteği veren, Memleket Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin şantaj operasyonu ile adaylıktan geri çekilmesini sağlayan İngiltere’nin, Amerikan İmparatorluğu’nun ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ve dünyaya ne yaptığını ve ne yapmaya devam edeceğini mükemmel bir şekilde özetlemiştir:

“Üç kıtanın kalbi konumunda bir ülkeyiz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergâhındayız. Tarih boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek için yapıldı. Haçlı Seferleri’nden Çanakkale Harbi’ne kadar tarihteki büyük mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardır. Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale’de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna ‘dur’ dedik. İstiklal Harbimizde, vatanımızı özgürleştirerek, millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta, gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik.”

Bölücü terör örgütü PKK’ya karşı 40 yıldır yürüttükleri mücadeleyi de bu tarihî hesaplaşmanın bir parçası olarak gördüklerini belirtmiştir Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“On binlerce insanımızı bizden kopartan bu örgüt, emperyalistlerin, kanımızı akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir. Şairin, ‘Bunlar, engerekler ve çıyanlardır/Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır’ diyerek tarif ettiği habis yapı, aslında bölücü terör örgütüdür. Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk’ü ve Kürt’ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler. Çok ciddi çabalar harcadık. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Boşnak’ıyla biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur”

Kendilerini Millet ittifakı olarak tanımlayan CHP-HDP (YSP)-İP-DP-SP-GEP-DAP-FETÖ-PKK ittifakının Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir seçmenin tercihlerini yansıtan bir aday olmadığı, olma potansiyeli taşımadığı, ancak Masonik-Satanist Hegemonya için kullanışlı bir aparat olduğu gerçeği artık tartışılmazdır.

Türkiye, 14 Mayıs’ta insanlığın geleceğini belirleyen bir seçime gittiğinin farkında olan yaklaşık %60 oy oranına sahip bir seçmen kitlesinin feraseti ile karar verecektir ve tercihlerini sandığa yansıtacak ve tarihi değiştiren yükselişini sürdürmeye devam edecektir.

 

Seçkin Deniz, 13.05.2023, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-66, Sorgulamalar






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı