Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Mehmet Şimşek bu halk tarafından seçilmemiştir, Erdoğan tarafından seçilmiştir ve nasıl konuşması gerektiğini ona Erdoğan söyleyecektir, Londra ya da Wall Street değil."
Türkiye Yüzyılı'nın 3 Haziran 2023'te Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ilk kabinesinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, 4 Haziran 2023 Pazar günü, Nureddin Nebati'den görevi devralırken yaptığı konuşmayı şu başlıkla vermiş Hürriyet:
'Türkiye'nin rasyonel zemine dönme dışında seçeneği kalmamıştır'
Mehmet Şimşek'in ilk konuşmasından bir kısım da şöyle:
"Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı artırmak. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkemiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır. Küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir konjonktürde, kurumsal kalite ve kapasitemizi güçlendirerek makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için, mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır. Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi, her alanda öngörülebilirliğin artırılması, cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılması, ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarda Merkez Bankası’na enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacak"
Normal bir açıklama gibi geliyor değil mi algılarınıza? Öyle görünüyor, ama bakalım gerçekten öyle mi, masum mu bu söylem?
İlk cümlenin yumuşatıcı etkisini bir kenara bırakalım ve hemen sonraki üç cümleye odaklanalım, ki Londra'nın ve Wall Street'in 'otokrat-diktatör' dediği Erdoğan'a yönelttiği binlerce analizin ve her türlü metnin özetidir:
'Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkemiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır.'
Erdoğan'ın uyguladığı 'yüksek faize karşı direniş politikaları'nı hiçe sayan, çöpe atan ve hakaret eden bir yaklaşımdı bu...
Dayanamadım, Twitter'da şöyle yorumladım:
Bu hakaret cümlelerini not ediyorum Bay İrrasyonel: "Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmakta şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır."
Erdoğan bunu nasıl kabul eder, daha ilk günden nasıl oluyor bu Londra-Wall Street ağzı?
Erdoğan'ın atadığı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Erdoğan'ın bütün siyasî hayatını riske ederek uyguladığı politikayı şeffaf, tutarlı ve öngörülebilir olmamakla suçluyor ve bu politikanın uluslararası normlara uygun olmadığını ileri sürerek irrasyonel (akıl dışı) bir zeminde olduğunu söylüyor. Erdoğan'ı kuralsızlıkla itham ediyor.
Kabine açıklandığından beri zihnim felce uğramış gibi, sanki seçimi Kılıçdaroğlu kazanmış gibi... bir 'geri çekil' diyorum kendime, bir de 'bugüne dek nasıl yorumladıysan bundan sonra da öyle yorumla'
Bilemiyorum; stratejik akıl tutulması bu... Zafer'den sonra bir tür Lozan mı yani?
Ben bundan sonra ilerleyecek olan kendi bilinç akışıma dair bir şeyler yazacağım, dileyen önemser, dilemeyen önemsemez, ki bu hep öyle oldu:
- Her şeyi stratejik çerçevede algılamaya ve yorumlamaya devam edeceğim
- Dilimin sertliğini değiştirmeyeceğim
- Hatır'a mahsus engellerim hiç olmadı, olmamaya devam edecek
- Büyük Stratejik Savaş sürüyor, şeytanın çocukları biraz daha büyüyen Türkiye'yi daha ince hesaplarla yapılmış saldırılarla taciz etmeye ve Erdoğan'ı zayıflatmaya devam edecekler
- Zayıflamış bir Erdoğan'ın işaret edeceği herhangi bir adayın seçilmesini engelleyecekler, 2024 yerel seçimlerine kadar da ekonomiyi zikzaklarla sersemletecekler, Ak Parti'nin oylarının %25'e çekilmesini sağlamaya çalışacaklar.
- Müslüman algıları Sufizm'le kuşatıp Kur'an'ı örtmeye ısrarla daha çok çaba harcayacaklar.
- Eğitim-istihdam arasındaki ilişkiyi bozmaya devam edecekler.
- Eğitim-birey-toplum zincirini kopardılar, Okullar saygınlığını kaybediyor, MEB-Kültür Bakanlığı çok pasif, satanist etki Batı'da olduğu gibi okulları bilim yuvası olmaktan çıkarmaya odaklı, ancak farkında olan Bakan yok.
- Türkiye Yüzyılı için gerekli olan bilişsel ve kurumsal altyapı yok, ilk iktidar değişikliğinde Türkiye çatırdayarak çökecek ve paramparça olacak.
- Osmanlı-Abdulhamid eşleşmesi Cumhuriyet-Erdoğan eşleşmesi ile tamamen aynıdır... Abdulhamid'in kurduğu kurumlarda yetişenler Abdülhamid'i tahttan indirdiler, Erdoğan nesli Erdoğan'ın yolundan gitmeyecek şekilde gerçeklerden koparılacak.
- Sizce ne yapmalıyım? İlk maddede beyan ettiğim gibi davranmak zorunda değil miyim?
- Satanist Sermaye'nin tanımladığı 'economi'ye karşıyım ve bu ekonomi için çalışan herkese de karşıyım
- Satanist-Masonik ideolojinin tasarladığı akıl düşmanlığı yaparak şeytanî bir akılla çalışan Sufizm'e karşıyım ve Sufizm için çalışan her makam veya mevkideki herkese karşıyım.
Seçkin Deniz, 04.06.2023, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-67, Sorgulamalar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.