20 Ağustos 2023 Pazar

SA10318/SD2838: Sıkıntı (Roman); 5. Bölüm-Dağ 46

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Beklediğim gibi, Senatör Büyükelçimizle birlikte bana doğru yürümeye başladı; riyakâr bakışlarını örtmek için gülümsüyordu. Yanıma geldiklerinde İD ayrılmak için izin istemişti, Cevval de bekliyordu."

Daha başka iyilikler sayıyordu Allah; sadece iyilik yaparak arınabilirdik. Kendimize ve başkalarına sevgiyle dokunarak güçlenebilirdik.

Gündüz, geçici öfkelerin, kızgınlıkların, şehvetin, hırsın, yalanların, kıskançlığın, her türlü bencil duyguların ve düşüncelerin gezinip durduğu bir meydandı. Kavgalarla doluydu insan. Kavgaların baş nâzırı iblisin şahitliğinde kabarıyordu bütün kötülük.

Biliyorduk; her şey olup bittikten az sonra yapıp ettiklerimiz zihnimizden uçup gidecek ve kendimizle baş başa kalacaktık. Pişmanlıklarımızla beraber siyahın ve kırmızının bizde bıraktığı o koyu günahkârlık kalacaktı.

Eğer iyiysek, karanlık kötünün zararlarını gidermeye, arınmaya çalışırdık. Kapılmışlığın bizde bıraktığı gözü dönmüşlük değildi, gözün bir anlık görmezliğiydi. Kendimize karşı acımasız olmamalıydık. İncittiğimiz seslerin yakınına koşmalıydık. Af dilemeliydik arınmak için. Kimi sarsmışsa siyahımız, kırmızımız, ondaki yeşile dokunmak için af dilemeliydik. Af dilemek, arınmayı umut edebilmekti. Kendimizden umudu esirgememeliydik.

İD benden af mı diliyordu ‘Beyaz! diyerek, bana yeni yükler mi yüklüyordu, bilmiyordum. Onun bu kadar derin ve kapsamlı düşünerek ‘beyaz’ dediğini sanmıyordum, ama kötücül bir iç dünyasının olmadığını biliyordum, içindeki kalıcı huzursuzluktan sonsuza kadar kurtulmak istiyordu.

Allah her şeyi bir denge, bir ölçü ile yaratmıştı. O ölçüyü aşmamak, kirlenmemek demek, beyazlığı korumak demek, arınmışlığa çokça ihtiyaç duymamak demekti. ‘Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.’ diyordu Allah, Kamer Suresi’nin 49. ayetinde.

Çok sakindim. Yemek bitiyordu ve yavaş yavaş masadan ayrılanlar artıyordu; ekibimiz yolculuğa hazırlanıyordu. Cevval yarım saat içinde yola çıkmamız gerektiğini söylemişti herkese. Birazdan biz de kalkacaktık.

Beklediğim gibi, Senatör Büyükelçimizle birlikte bana doğru yürümeye başladı; riyakâr bakışlarını örtmek için gülümsüyordu. Yanıma geldiklerinde İD ayrılmak için izin istemişti, Cevval de bekliyordu.

Senatör, kısa bir tokalaşmadan sonra bana, Richmond-Washington yolculuğumun nasıl geçtiğini ve Kongre’ye gelip gelmeyeceğimi sordu. Yolculuğumu asistanımla beraber sorunsuz tamamladığımı, Kongre konusunda neden ısrar ettiğini merak ettiğimi söyledim. Büyükelçimiz şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu.

‘Nesnel bir eleştiriye ihtiyacımız var!’ dedi. ‘Sizin eleştirinizin önemli olduğunu düşünüyorum, bunu Kongre’de de ifade etmenizi arzu ettim, başka bir sebebi yok!’

Ona ‘Amerika Birleşik Devletleri’nin eleştirilerek düzeltilecek herhangi bir özelliğinin kalmadığını, sistemin tamamen çöktüğünü ve çökmeye devam edeceğini, bunu Kongre’de ifade etmemin bir anlamı olmayacağını’ söyledim. Senatör acı dolu bir tebessümle ‘Bunu bildiklerini, ama yine de beni dinlemek istediklerini, gerekli olan her türlü maddî desteği de vereceklerini’ söyledi.

Ona teşekkür ettim, ancak benim raporlarımın sonuçlarına göre herhangi bir şirketle çalışıp çalışmayacağıma karar verdiğimi belirterek, çöküşünü durduramayacağım bir sistemle ilgili anlaşma yapamayacağımı söyledim. Richmond’daki toplantıda kendilerine ücretsiz bir rapor sunduğumu da ilave ettim; istihbaratçıları analiz yapabilirlerdi.

‘İnsanlar kaybolmuş durumda ve giderek daha da çaresizleşiyorlar. Geriye ne kaldı? Depresyon mu? Savaş mı? Deccal mi?” diye sordum Senatöre. ‘Depresyon ve savaş artık gündelik akışın her yerini kuşatmış durumda. O halde geriye kalan Deccal mi?’

Senatör sorumu sarsılarak dinlemişti, sırları açığa çıkan bir sırtlan ışığı yalazlandı gözlerinde.

Hızla kendisini toparladı ve ‘Hayır!’ dedi. ‘Efsanelerle ilgilenmiyoruz, böyle düşünmenize üzüldüm!’

Nezaketen Büyükelçi’den ayrılmak için izin istedim ve Yahudi asıllı Amerikalı Senatöre veda ederek yanlarından ayrıldım. Cevval biraz daha kalacağını söylemişti. Bu kirli ve şeytanî büyülerle dolu şehirden ve insanlardan bir an önce ayrılmak istiyordum.

Firavunlar döneminde olduğu gibi ‘Büyü’ idi Washington’da olup biten her şey ve ben onları doğru yola çağıracak Allah’ın elçisi Musa değildim.

Makow’un anlattığı gibi, Haham Trachtenberg'in "Jewish Magic & Superstition" (1939) adlı kitabı Yahudi Büyü ve Batıl İnançları, kaybolmaya yüz tutmuş ancak hayal gücünde varlığını sürdüren dini formların ustaca ve son derece etkili görünen araştırmalarını içeriyordu. Kitap Yahudi büyücülüğüne dair efsanelerle başlıyordu ve nazar, ölülerin ruhları, iyilik güçleri, ünlü golem efsanesi, büyü yapma usulleri, mücevher ve muska kullanımı, ruhlarla nasıl savaşılacağı, sünnet ritüeli, bitkisel halk ilaçları, falcılık, astroloji ve rüyaların yorumlanmasına dair inançları tartışmaya devam ediyordu.

Kitap, Yahudi dünyasındaki büyüsel uygulamalar üzerine temel bir bilimsel çalışmaydı ve Yahudi halkının günlük dinini en iyi şekilde ifade eden halk inançları ve uygulamalarına dair bir fikir veriyordu. Bu, uzak durulması gereken bir dünyaydı ve ben yıllardır ısrarla onlardan uzak durmaya çalışıyordum. Büyükelçi bunu anlayamazdı, ama Cevval çok iyi anlıyordu.

Siyonistler, açıkça uzun zamandır beklenen şeytani Mesihleri için, Deccal için sahneyi hazırlıyorlardı, bu amaçla ABD’nin çöküşünü de onların sağladığını biliyordum, Kongre’de onların bir sahne figürü olmak düşüneceğim bir şey asla olamazdı. Nihai hedeflerinin ne olduğu, İsrail'in Eilat kenti dışındaki Özgür Mason anıtının resmine bakılarak görülebilirdi.

Bu anıt, Allah’ın elçisi Süleyman'ın sütunları üzerinde yer alan ve biri dünyayı, diğeri evreni temsil eden iki kürenin konumlandırılmasıyla, kabalistlerin yalnızca dünyadaki yaşamı yönetmekle yetinmediğini açıkça göstermekteydi. 


<< Önceki                      Sonraki>>


[18.08.2023, (5/93 (517))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 20.08.2023, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

    

Seçkin Deniz Twitter Akışı