13 Eylül 2023 Çarşamba

SA10357/KY73-PH26: Doğalgaz ve Petrolden Çok Daha Değerli Varlıklarımız Var…

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Eloğlunun malı, AB tescili alınca 1dolardan 5 dolara çıkarken (buna Premium Price deniyormuş) bizimki değer kazanmıyor da, bilakis değer kaybedeni var. Malatya kayısımız örneğin, 2017’de tescil alıp %35 değer kaybederek dünyada bir ilki yaşamış."

Biliyorsunuz tarım konusuna her zaman özel önem vermişimdir. Salgın, savaş kıtlık, iklim krizi vs. söylentileri çıkmadan önce de doğal tarımı savunurdum. Bugün de tarım başlığı altına giren ancak daha spesifik bir alanda yapılan sohbeti dinleyince bir kere daha, ülkemizde ne kadar çok değerimizin heba olduğunu düşünmeden edemedim. 

Farkında olmadığımız, gerektiği gibi değerlendiremediğimiz için elimizden kayıp giden, büyük gelirler kazanacakken kaybettiğimiz değerlerimiz bunlar.

Hangi birini ayrıntılı incelesek, büyük boşluklar ve açıklar ortaya çıkıyor.

Mesela biri de, tescilli coğrafi işaretli (TCİ) ürünler kategorisi.

Yani, özel bir bölgeye ait, dünyada biricik olan, otantik, kültürel ve ekonomik değeri yüksek (gastronomi) ürünler.

YUciTA https://yucita.org/page_1_Ana-Sayfa başkanı Prof. Yavuz Tekelioğlu’nun mülakatından özetliyorum…

Öncelikle ülkemizin coğrafi tescilli ürün cenneti olduğunu belirteyim.

Dünyada hiçbir ülkede böyle bir potansiyel yok. Ama uygulama ve katma değere dönüştürme konusunda sıfıra yakın, hatta bazı konularda eksideyiz. Ayrıntıları aşağıda yazacağım ama önce kısaca dünyadan bilgiler vereyim.

AB tescilli coğrafi ürün ticaretinden yılda 200 milyar Euro üzerinde gelir sağlıyor. Ve aralarında kıyasıya bir rekabet var.

Bu alanda İtalyanlar ürün sayısı konusunda liderken, Fransa ekonomik olarak önde. 

Üçüncü sırada kim var dersiniz? Bizim 10’da birimiz kadar olan Yunanistan. Bence buna şaşırmamak lazım, çünkü, çoğu Türk ve Anadolu coğrafyasına ait ürünleri kendilerine mal ettikleri için sıralamada yükselmeleri normal.

Bizim neden başarısız olduğumuza gelirsek; 

Ürün tescilleniyor ama kopyalanmasına ve sahteciliğe karşı denetim olmayınca, üstüne bir de tanıtımı yapılmayınca hiçbir işe yaramıyor. Mesela 500 kişinin yaşadığı küçücük Roquefort kasabasının dünyaca ünlü rokfor peynirinin (Rokfor Fedarasyonu) 50 ülkede canavar gibi çalışan avukat ordusu varmış. 

Bizim tescillenen ürünlerin arkasında mevzuat eksikliği sebebiyle kimse yok. Avrupa’da tıkır tıkır işleyen mevzuat, tescilli ürünlerin ihtiyacı olan uluslararası koruma, yani takip ve denetim hizmetinin kanunlarımızda yeri de yok.

4 yıl önce 2019 da, ‘Tarım Orman Şuarası’ toplantısında, TCİ ürünler konusunda gerekli yönetişim ve denetim mevzuatı değişiklikleri yapılacak diye karar verilmiş ama 4 yıldır hala ses yok. 

Hali hazırda, Antep Baklavası, Aydın İnciri,  Fenike Portakalı, Hatay Künefesi vs. derken toplamda sadece 14 kadar tescilli ürünümüz bulunuyor, bir kısmı da sırada.

Hâlbuki bu sayının 5 bini geçmesi lazımmış. 

Tekelioğlu diyor ki, Türkiye’nin tescilli coğrafi ürün kapasitesi, dünyanın hiçbir yerinde yok. (Bunu benzeri şekilde ve konularda birçok uzman söylüyor. Ben de geçmişte, alternatif ve agro turizm konusunda yazdığım yazıda değinmiştim. Endemik bitkiden, kuş çeşidine, mağaralardan kaplıcalara kadar ülkemiz ve coğrafyamız, çeşitlilik cenneti- linkini bu yazının sonuna ekledim.) 

Ancak takip ve denetim olmadığı için katma değer yaratılamıyor, aksine coğrafi işaretli ürünlerimiz ihtivasızlaşıyor.

Eloğlunun malı, AB tescili alınca 1dolardan 5 dolara çıkarken (buna Premium Price deniyormuş) bizimki değer kazanmıyor da, bilakis değer kaybedeni var. Malatya kayısımız örneğin, 2017’de tescil alıp %35 değer kaybederek dünyada bir ilki yaşamış. 

Bunun sebebi yukarıda da bahsi geçtiği gibi, sistemin kurulamaması. Sistem, yönetişim ve denetim demek.

Yani tescil sahibine; ürünün korunması, müdafaası, Ar-ge çalışmaları, reklam ve tanıtımı yapmak, ürünün üretimi sırasında teknik hizmet sağlaması konusunda hak, sorumluluk ve görev vermek.

Türkiye’de henüz yasalar bu şekilde düzenlenmediği için ortada büyük bir anlamsızlık oluşuyor.

Denetim ise, öz denetim (üreticinin kendi denetimi, büyük oradan üreticinin iş ahlakına bağlılık) iç denetim ve dış denetim şeklinde üç adımdan oluşuyor.  

Dış denetim de, tahmin edeceğiniz üzere, AB normlarına göre çalışan özel sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılıyor.

Yavuz Hoca, burada yine Rokfor peynirinden örnek veriyor ve senede 400 denetimden geçtiğini söylüyor. Dolayısıyla tüketici parasına bakmadan gözü kapalı alıyor peyniri.

Peki, neden 4 yıl önce karar alındığına göre hala mevzuat düzenlemesi yapılmıyor ve yasa çıkarılmıyor diye soruyorlar kendisine. 

Cevap, kamu yöneticilerine ve bakanlığa sorun oluyor. Soralım biz de @tcbeştepe ve @TCTarim 

Ne yapılmalı sorusuna cevabı da şu şekilde; 

Mealen,

Türkiye’nin coğrafi işaretler politikası olmalı, bu alanda müstakil, özerk bir birim kurulmalı ve 7 bölgede şubesi olmalıdır. 

Bakanlığın içindeki bir daire ile bu işin yürümesi, bu kadar yüksek potansiyelin değerlendirilmesi mümkün görünmüyor…

Bu topraklarda doğalgaz ve petrol aramayın, asıl hazine, var olan gastronomi zenginliğimiz. Eğer onu layıkıyla değerlendirmeyi başarabilirsek, memlekete ekonomik getirisi ‘en az, en az 30 milyar Euro olur… 

Tabiî ki doğalgaz ve petrol de aranmalı, ancak anladığım kadarıyla hocanın demeye çalıştığı; yer altı kaynaklarına verilen önem ve onları bulmak için harcanan emeğin daha azıyla, sahip olduğumuz tarımsal performansımızı doğru değerlendirebiliriz. 

Dikkatimizin çoğunu diğerlerine verip, kaynaklarımızı harcarken gözümüzün önündekileri ıskalıyoruz.


Not: 

1. Yazıyı genel olarak, duyduklarımla kendi fikirlerimi harmanlayarak yazdım. Mutlaka eksik kısımlar vardır, başta Yavuz Hoca olmak üzere okuyucuların hoşgörüsüne sığınıyorum.

2. Konuyla bağlantılı olduğunu düşündüğüm 2 yazımı da eklemek istedim.

https://www.sonsuzark.com/2019/01/sa7400ky73-ph11-kabahati-gelin-etmisler.html 

https://www.sonsuzark.com/2019/02/sa7456ky73-ph13-meclis-kunefe.html


Peri Han, 13.09.2023, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Güneşin Altındaki Her Şey




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.


Seçkin Deniz Twitter Akışı