Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Beni sevmediğinizi biliyorum, siz de biliyorsunuz; bu umurumda bile değil. Sevginiz bence değersiz; kendine özgü bir şey de değil, dayatılmış, saf ve fıtrî bir duygu olmaktan yoksun, çıkarlarınıza dayalı, zavallı bir aidiyetlik duygusunun içinizden dışınıza ittiği tuhaf bir şey. Bu duyguya, sevgi yerine ‘bütünleşik sürü duygusu’ diyebilirim, ama bunu da demek istemiyorum çünkü hayvan guruplarını tanımlamak için kullanılan ‘sürü’ insan doğasını tanımlamak için yeterli değil. Biraz da hayvanların o saf dünyalarını rencide etmiş olmaktan çekiniyorum.
Ancak bir hususu açıklığa kavuşturmak zorundayız, tarih, insanlık, sonraki nesiller bu hususu iyi bilmeli… Allah zaten biliyor.
Beni niye sevmediğinizi konuşalım ve konuyu sonsuza dek kapatalım. Siz beni sevmemeye devam edin ben de sizin ruhunuzdaki ‘cennet garantili ahmak duyguları’ didiklemeye ve sizi riyakarlığınızla- sizi gece gündüz dikizleyen, koruyan ve kollayan silsile halindeki ölü efendileriniz ile son diri efendiniz ayrı, onlar Allah’ın asla affetmeyeceği şirke davet ettikleri için birer müşrik, ancak maalesef ahmaklığınız riyakâr tutumunuza münafıklık dememi engelliyor, altlarda olduğunuz için namaz kılıyor, oruç tutuyorsunuz, biraz üstlere çıkınca size de müşrik demem gerektiğini itiraf edeceksiniz- teşhir etmeye devam edeyim.
Teşhir etmeye devam edeceğim, çünkü gücü elinize geçirdiğinizde herkesi kendinize benzetiyorsunuz, kendinize benzetemediğinizi de ‘zulümlerden zulüm beğen’ diyerek tıpkı aşağılık Firavun gibi, Nemrut gibi dışlıyor, Şeytanın çocuklarının Gazze’yi kuşattığı gibi, denizden, karadan ve havadan kuşatıyor, aç-susuz bırakıyor ve soyunu kurutmaya çalışıyorsunuz…
Sizdeki ‘sevgi’ böyle bir şey; hani var ya reklam faslında kullandığınız ‘yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ nakaratı. Yaratılan sizin eğip bükebildiğiniz ise, bir nesne gibi seviyorsunuz onu, kölenizi sever gibi, kendisine tapınan bir kulunu seven antik Yunan tanrıları yahut Nemrut yahut Firavun gibi.
E, zaten sizin kafanızdaki, Allah’tan çok daha başka bir şey olan ‘Yaratan’, size göre, siz neyi severseniz onu sevmek zorunda; işleriniz, yeriniz, cennetiniz garanti- buradaki muhatabım ölü ya da diri olan efendilerinizdir, tanrılık iddiası içinde olanlar onlardır, siz henüz hamsınız bu işlerden anlamazsınız-
Şimdi kısa birkaç soru soruyorum ve asıl konuma dönüyorum: Şeytan da bir yaratılandır, Yaratan’dan ötürü, yaratılmış olan Şeytan’ı seviyor musunuz? Yoksa sevdiğinizi söylememek için ‘Şeytan yoktur’ mu diyorsunuz?
Ama lütfen hemen riyakâr yüzünüzü ekşitmeyin, cevabını çok iyi bildiğiniz basit sorular bunlar.
Tamam çok uzatmayacağım; beni neden sevmediğiniz hususunu ‘şirk’ temelinde irdelemiş bulunuyoruz, riyakârlık temelinde yerli yerine oturtmuş oluyoruz ve bütün bunlara bağlı olarak İslam’dan ayrı bir dinin müntesipleri olduğunuzu, ama Müslüman kılığında görünmenin hükümranlığınızın sürmesini sağladığını, benim ve benim gibilerin de sizin bu bin iki yüz yıldır süren sahtekârlığınızı anlamaya ve anlatmaya çalıştığını hep beraber anlamış oluyoruz.
Bizi de bu yüzden sevmiyorsunuz.
Sizin dininiz ‘Aşk Dini’, sevmeniz de aşk gibi şizofreni içermeliydi tutarlılık açısından. Siyonist- Siyonizm yeni çıktı, işin aslı satanist- Yahudiler gibi gerçek birer şizofren ve şizofreni bağımlısı olmalıydınız.
Biliyor musunuz, emin değilim, siz ayak takımısınız, size avam diyorlar. Bildiğinizi sanmıyorum, bilseydiniz namaz kılmaya ve oruç tutmaya yüzünüz kalmazdı, ama kendileri, yani havas takımı biliyor bu işi; onların büyücülükle meşgul olduklarından haberdar mısınız?
Size el verdiklerinde- ki çok safsınız size el vereceklerini sanıyorsanız- size büyücülüğün sırlarını da öğretecekler, ama şimdi büyücülükten haberdar olmanız mümkün değil, onlar hep birer keramet.
Akletmek farz mıdır? Namaz, Oruç, Zekât gibi ibadetler insan ölene kadar farz mıdır? Allah’a ortak koşmak haram mıdır? Ölü ya da diri herhangi bir insan gaybı bilmez, gaybı bildiğini iddia etmek haram mıdır? Ölü ya da diri Allah’tan başka herhangi birinden sadece Allah’ın vereceği şeyler için medet ummak haram mıdır? Büyü haram mıdır?
Bu soruların cevaplarını hepiniz biliyorsunuz, ben de biliyorum, bütün Müslümanlar da biliyor… Peki siz bütün bunları bildiğiniz halde neden Müslüman kılığında dolaşıp Allah’ın yapın diye emrettiklerini ortadan kaldırıyor, buna karşılık yapmayın diye emrettiklerini 'aşk-hakikat-marifet- diyerek normalleştiriyorsunuz?
Allah’ın yarattıklarını neden değiştiriyorsunuz?
Şeytan, Allah’a böyle meydan okuduğu için mi?
Evet, işte
açıklığa kavuşturmamız gereken bu, Şeytan için bugün ne yaptınız?
Not: Selefilik, Vahhabilik, IŞİD sayıklamamanızı tavsiye ediyoruz; Selefiliğin de IŞİD'in de birer kardeşi olarak Siyonizm'in tasarımı olan 'Ilımlı İslam' modelinin taşıyıcı iskeleti, omurgası, eti, butu ve bilumum bütün organları olduğunuzu, ama asla beyin olamadığınızı çok iyi biliyoruz, artık saklanamazsınız.
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.