Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
The WEF’s role in the rise of Vladimir Putin
"John Mac Ghlionn, uzun süredir unutulan Davos Paktı'nın ve arkasındaki kişilerin Putin'in iktidara gelmesinden büyük ölçüde sorumlu olduğunu savunuyor."
1996 yılı birçok nedenden dolayı önemli bir yıldı. Çeçenistan'da barış anlaşması imzalandı. İngiltere "deli dana" hastalığı tarafından tüketildi. Ve BM mahkemesi Bosnalı Müslümanları ve Hırvatları savaş suçlarıyla itham etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 23 Nisan 2024 tarihinde Moskova'daki Kremlin Devlet Sarayı'nda Baykal-Amur Ana Hattı (BAM) inşaatının başlamasının 50. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen etkinliğe katıldı. EPA-EFE/VALERIY SHARIFULIN / SPUTNIK / KREMLIN HAVUZU
Bu yıl aynı zamanda Vladimir Putin'in iktidara gelmesine yardımcı olacak şaibeli bir anlaşma olan Davos Paktı'nın kurulmasıyla Rusya tarihinde önemli bir ana işaret ediyordu.
Bir zamanlar Davos süslü bir kayak merkezinden biraz daha fazlasıydı. Her şey 1971 yılında, mühendis ve ekonomist Klaus Schwab'ın İsviçre Alpleri'nde iki hafta sürecek bir konferansı düzenlemek üzere İsviçreli sanayi şirketi Escher Wyss'teki görevinden ayrılmasıyla değişti.
Avrupa Yönetim Forumu (EMF), Avrupa merkezli ekonomik paydaşları modern Amerikan ekonomik uygulamalarıyla tanıştırmak ve kıta için "yeni" iş yaklaşımları formüle etmek üzere tasarlanmıştı. EMF 1987'de Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) dönüştü ve gerisi, dedikleri gibi, tarih oldu. Daha açık bir ifadeyle, tartışmalarla dolu bir tarih.
1996 yılında, seçilmemiş küreselciler hiçbir şeye sahip olmayacağımız ve mutlu olacağımız bir gelecek öngörmeden çok önce, o zamanki popüler olmayan Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'i ikinci bir dönem için yeniden seçtirmenin yolları üzerinde çalışıyorlardı.
'96'nın ilk aylarında Yeltsin'in popülaritesinin, Rusya devlet başkanlığı adayları arasında sadece yüzde 8 destek alarak beşinci sıraya düşecek kadar azaldığı düşünüldüğünde bu kolay bir başarı değildi. Rusya Federasyonu Komünist Partisi (CPRF) lideri Gennady Zyuganov yüzde 21'lik destekle yarışı önde götürüyordu.
Yeltsin'in yerine geçmesi için en büyük favoriydi. Bu durum Davos'ta yaşayan elitlerin pek hoşuna gitmedi.
Zyuganov yolsuzluğu ortadan kaldırma ve yabancı yatırım için koşulları iyileştirme sözü vermiş olsa da WEF ikna olmadı.
Dahası, yıllık toplantıda Rus delegasyonu - özellikle de iş dünyası liderleri - Zyuganov'un artan popülaritesi ve Komünist partinin potansiyel zaferi konusunda artan endişelerini dile getirdiler. Buna karşılık, delegasyon ve WEF'in ağır topları işbirliği yaparak, mali nüfuzlarını kullanarak Yeltsin'in kampanyasına tam destek verdiler.
Aralarındaki bu gayrı resmi anlaşma "Davos Paktı" olarak ünlendi. Her şeye rağmen, efsanevi bir ayyaş olan Yeltsin 1996 Temmuz'unda yeniden seçildi.
Komünizm yenilgiye uğratıldı - ama ne pahasına?
Yeltsin'in en güvendiği yetkililerden biri olan Valentin Yumashev, şimdiki Devlet Başkanı Vladimir Putin'in iktidara gelmesinde büyük rol oynamıştır. Eski bir gazeteciyken Kremlin yetkilisi olan Yumashev, Yeltsin'in ikinci dönem görevine başlamasından bir yıldan kısa bir süre sonra Putin'i Kremlin'deki ilk görevine atadı.
Eski bir KGB ajanı olan Putin, yeni görevinde başarılı oldu ve siyasi basamakları hızla tırmandı.
25 Mayıs 1998'de Viktoriya Mitina'dan devraldığı Başkanlık Personelinin Bölgelerden Sorumlu Birinci Yardımcısı görevini üstlendi. 15 Temmuz'da, bölgeler arasında güç dağılımına ilişkin anlaşmaların hazırlanmasından sorumlu komisyonun başkanlığına ve Sergey Shakhray'ın yerine cumhurbaşkanına bağlı federal merkezin başkanlığına atandı.
Bunun ardından, sadece 10 gün sonra Yeltsin Putin'i Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB), yani aslında yeni bir isimle KGB'nin başına atadı.
Ardından 9 Ağustos 1999'da Yeltsin onu başbakan vekili olarak atadı. Azıcık nöronu olan herkes Yeltsin'in Putin'i yetiştirdiğini ve başkanlığa hazırladığını görebiliyordu. 1999'un yılbaşı gecesi, çoğu Rus'u şaşırtan bir şekilde Yeltsin istifasını açıkladı. 46 yaşındaki Putin başkan vekilliği görevini üstlendi ve üç ay sonra yapılan seçimlerden zaferle çıktı.
Yaklaşık 25 yıl sonra Putin hala iktidarda. Ancak kendisinin de itiraf ettiği gibi, Yeltsin'in onayı olmadan bunların hiçbiri mümkün olamazdı.
Ve WEF'in onayı olmasaydı Yeltsin asla ikinci bir dönem daha görevde kalamazdı.
"Davos Adamı" Rus seçim sistemine müdahale ederek Putin'in önünü açmıştır.
1996'dan bu yana geçen on yıllar içinde WEF demokratik ilkeleri aşındırmaya devam etti. İlginçtir ki Yeltsin'in görevi bıraktığı 1999 yılında WEF, ulus devletleri geçmişte bırakmayı amaçlayan "yeni" bir küresel yönetişim sistemini savunan Küresel Yeniden Tasarım Girişimini başlattı.
Girişim, politika oluşturma ve yönetişim için "çok paydaşlı" bir yaklaşım öngörüyordu. Nihayetinde, elitlerin eline daha fazla, Avrupa vatandaşlarının eline ise daha az güç veren bir "kurumsal sosyalizm" biçimi olan Büyük Sıfırlama'ya yol açtı.
WEF'in amaçlarını sorgulamak için teneke şapka takan bir deli olmaya gerek yok. Aslında Schwab ve meslektaşlarının ne kadar etkili olduklarını ve olmaya devam ettiklerini görmek için Davos Paktı'nı incelemek yeterli.
John Mac Ghlionn, 24 Nisan 2024, Brussels Signal
(John Mac Ghlionn Brussels Signal köşe yazarıdır.)
Eyüp Kaan, 20.05.2024, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Sonsuz Ark Çevirileri
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.