Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Dünya’ya henüz doğmuş bir bebeği düşündünüz mü hiç?
Düşünmelisiniz, çünkü her insanın dünyaya doğarken düşünülmeye ihtiyacı vardır ve insanlığın geleceği buna bağlıdır.
Düşünmezseniz ne olur?
Etrafınıza baktığınızda, etrafınızdan biraz daha uzaklaşıp içinde bulunduğunuz çemberin yarıçapını dünyanın bütün karalarını içine alacak şekilde adım adım büyüterek baktığınızda gördüğünüz şeyler olur.
Görmediniz mi yoksa? Görmek için bakmadınız mı?
Avrupa ve Kuzey Amerika’da, yani egemen ve gelişmiş Batı’da doğan herhangi bir bebeğe baktığınızda, onu doğuran kadının yanı başında, o bebeğin konuşmaya başladığı çağlarda ‘baba’ diyebileceği bir erkek var mı?
O bebeğin bir aile kalkanı ile büyüme olasılığı nedir? O kadının bebeğini tek başına büyütme olasılığı nedir? O bebeğin ruhsal açıdan ihtiyaç duyduğu/duyacağı aile bütünlüğü duygusunu hak ettiği şekilde ve biçimde yaşayabilme olasılığı nedir?
Bir bebeğin bir anne ve bir baba olmadan doğma olasılığı sıfırdır -Allah’ın elçisi İsa’nın babasız doğması bu gerçeği değiştirmez-, o bebeğin anne ve babayla birlikte büyüme hakkını elinden aldığınızda ne olur?
Bakıp gördünüz mü?
Bir bebeğin doğması için biyolojik zorunluluğun sağlandığı ancak o bebeğin büyürken ihtiyaç duyduğu ruhsal zorunluluğun erkeğin ya da kadının keyfine bırakıldığı çarpık Batı toplumlarında her iki bebekten biri doğuştan sahip olduğu haklardan yoksun olarak, doğduğu andan itibaren travmaların kurbanı olarak büyümektedir.
Doğdukları andan itibaren anneleri tarafından da terk edilen ve koruyucu ailelere ya da devletlerin kurumlarına verilerek kökenleri hakkında büyük bir karanlığa gömülen ve DNA izlerini sürerek atalarına ulaşmayı hayatlarının temel amacı haline getiren babası belirsiz, büyümüş ve büyüyecek olan on binlerce bebekten bahsetmiyorum bile.
Hatta sahipsiz bırakıldıkları için LGBT cehennemine atılan binlerce bebeğin şu anda, yaşadığımız anda dünyaya doğmuş olmanın bedelini şeytanî tacizlerle/tecavüzlerle ödediğinden de bahsetmiyorum.
Kürtajla idam edilmekten kurtularak doğabilen bütün batılı bebeklerden bahsediyorum, doğdukları andan bir yetişkin olana kadar geçen zamanda kendi doğal gelişim süreçlerine sahip olma haklarını hatırlatarak soruyorum:
“Bu masum varlıklar hak ettikleri hangi şeye sahip olarak doğuyorlar ve büyüyorlar? Bir insan bundan daha büyük bir zulme maruz bırakılabilir mi?”
Gelişmiş Batı insanlık tarihinde olmadığı kadar vahşi, acımasız, merhametsiz ve sevgisiz aşağılık bir dünyaya doğuruyor bebeklerini.
Baktınız mı, gördünüz mü gerçeğin korkunç fotoğrafını? İnsanın kendi nesline hazırladığı cehennemi derinden hissettiniz mi?
Kendi bebeklerine bunları yapan vahşi ve satanist Batı’nın dünyanın geri kalanında doğan bebeklere nasıl davranmasını beklersiniz?
Yakın veya az uzak etrafınızda boşanan annelerin ve babaların ürettiği cehenneme mi bakacaksınız, yoksa vahşi Batı’nın bombalarıyla doğdukları anda paramparça olan bebeklere mi?
Nasıl davranıyorsunuz dünyaya getirdiğiniz bebeklerinize siz ey insanlar?
Hiç bakıyor musunuz kendinize, çevrenize ve dünyaya?
Masum bir bebeğin size verebileceği mutluluk neyinize yetmedi?
Onun gelişiyle siz masumiyeti yeniden hatırlıyordunuz, yeniden sorguluyordunuz merhametinizi, o büyük bir armağandı kurtuluşunuz için; ne yaptınız bebeğinize?
Ne yaptınız kendinize?
Kendi masumiyetinize kastettiğiniz için ne zaman pişman olacaksınız?
Siz şimdi vahşi Batı’ya hayran hayran bakmaktan vazgeçtiğinizi ilan ettiğinizde yakın veya az uzak etrafınızda boşanan annelerin ve babaların ürettiği cehennemi göreceksiniz, doğdukları anda vahşi Batı’nın ruhu ve bombalarıyla paramparça olan bebekleri.
İlk önce anne ve babalarıyla birlikte paramparça olan Gazzeli bebekleri göreceksiniz mesela…
Evinize doğan kendi bebeğinizi…
Ve bütün bebekleri göreceksiniz sonra gözyaşlarına boğularak.
Şeytan değil, insan olduğunuzu hatırlayacaksınız mesela.
Düşünmelisiniz, çünkü her insanın dünyaya doğarken düşünülmeye ihtiyacı vardır ve insanlığın geleceği buna bağlıdır.
YouTube'da izlemek için tıklayınız (Video: Zeynel Badak)
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.