Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Bir insanın diğer bir insana zarar vermeden istediğini yapması mümkün müdür?"
İnsanların istediklerini düşünme, istediklerini söyleme, istediklerini yapma, istediklerini giyme ve istediklerini yeme-içme özgürlüklerinin engel tanımadığı şu çılgın çağda aklıma takılan bir soruyla yürüyorum şu sıralar:
‘İnsanların hakları nerede başlar, nerede biter?’
Soruma cevap ararken yasaların, yasayapıcıların çizdiği çerçevede dayattığı hakları düşünmüyorum. Çünkü yasalar yasayapıcıların zihinsel kapasitesini ve amacını temel alarak üretilmiş yapay sınırlardır ve hiçbirinin gerçekten insanlara gerçek haklarının sınırlarını gösterdiği kanaatinde değilim.
Ayrıca insanların ‘istedikleri’ şeyleri gerçekten isteyip istemediklerinden de emin değilim. Bir insanın kendisinden önceki insanların istediği ya da istemediği şeyleri temel alarak bir şeyi isteyebilmesi ya da isteyememesi onun isteme yeteneğini özgürce kullanmasını baştan yok ediyor çünkü. Dolayısıyla buradaki çıkmaz sokak doğrudan insanın karşısına dikiliyor; isteme özgürlüğü olmadığını, bu çıkmaz sokakta herhangi bir ânda istediğini düşündüğü şeyin onun kendisinin istediği bir şey olduğu anlamına gelmediğini anlıyor insan.
Başkasının istediği ya da istemediği gibi düşünmek, konuşmak, yapmak, giyinmek, içmek ve yemek nasıl özgürlük olarak tanımlanabilir ki? İnsan istediği şeyin başkaları tarafından tanımlanmış olduğunu görünce onu 'kendisinin istediğini' düşünemez, düşünebileceği tek şey onu 'kendisinin de' istediği gerçeğidir.
İstediği ya da istemediği şeyi kendisinden öncekilerden öğrenen insanın bir şeye istek duyması ya da duymaması onu özgür kılmıyor, tam tersine bağımlı hale getiriyor.
Bir bağımlının özgürlükten bahsetmesi ne kadar trajik ama oysa.
Bu trajik gerçeği anlıyor mu insan?
Sanmıyorum; insanın kendi haklarını sınırsız, başkalarının haklarını sınırlı sayarak davranırken anlamadığını ve anlamak gibi bir amacının olmadığını da anlıyorum.
Yasaların dayatmaları sınırsız hakların olmadığını öğretiyor insana.
Ve aynı şekilde coğrafyaya, mekâna, zamana, inanca ve kültüre göre istediğini düşünme, istediğini söyleme, istediğini yapma, istediğini giyme ve istediğini yeme-içme özgürlüğünün eksiksiz ve engelsiz olmadığını anlıyor insan.
Oysa yasalar o kadar yetersiz ve zavallı ki, sorumlulukları olan bir insanın özgürlükten bahsedemeyeceğini, düşündüklerinden de sorumlu olduğunu söyleyemiyorlar. Coğrafyaya, mekâna, zamana, inanca ve kültüre göre düşünüp yapıyor insan, düşünüp konuşuyor, giyiniyor, yiyor ve içiyor, ancak aykırı davrandığında yasal ya da sosyal yargılamalar sonucunda suçlanıyor ve cezalandırılıyor.
Bütün bunları düşünürken yeniden soruyorum:
‘İnsanların hakları nerede başlar, nerede biter?’
'Bir insanın hakları başkasının haklarının başladığı yerde biter' şeklindeki genel yargıyı hatırlıyorum ve 'Bu yargının saçmalığını tartışmak gerekmiyor mu?' diye soruyorum.
Ardıl sorular yağıyor sonra:
Bir insanın haklarının başladığı yer başkasının haklarının bittiği yer olarak nasıl sınırlanabilir? Bu sınırları kim belirleyebilir?
Bir insanın diğer bir insana zarar vermeden istediğini yapması mümkün müdür?
Kolluk kuvvetleri, yasalar ve yargıçlar evreninin, herhangi bir insanın herhangi bir yerde yaptığı herhangi bir şeyle başka bir insana verdiği zararı tespit etme olasılığı var mıdır?
Mesela, herhangi bir çıplak kadın istediği gibi giyinme özgürlüğünü kullanarak sosyal alanlarda bulunduğunda ya da çıplak bir kadının resmi veya videosu, yasaların ve kültürlerin özgürlük anlayışı çerçevesinde medya aracılığıyla dünyanın her yerine yayıldığında ve bu özgür davranışların herhangi bir ergen ya da yetişkin üzerindeki etkisi bir zarar olarak değerlendirildiğinde- ki kesinlikle bu tür etkiler sonucunda psikolojik zarar doğmaktadır-, bu zararı kim, nasıl tespit edebilir?
Ya da bir insan söylediği veya yapıp ettiği şeylerle diğer insanın kalbini kırdığında kim verilen hasarı ölçebilir? Kalbi kırılan insanın hakları nerede başlıyor?
İstemek yetmiyor bir şeyi düşünmek, söylemek, yapmak ve bir şeyi giymek, bir şeyi yemek ve içmek için.
Her insan bu eylemleriyle diğer insanlara zarar verebilir ve bu zarar ölçülemeyebilir, o halde soruyorum:
İnsan özgürce isteyebilir mi?
Bu mümkün müdür?
İnsanın isteme özgürlüğü var mıdır?
Allah insana ne tür sınırlar belirlemiştir ve bunu neden yapmıştır?
Nezdîra | Nesnel Dokunuşlar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.