20 Haziran 2024 Perşembe

SA10816/AF21: İran'ın Halefiyet Krizi Bir Meşruiyet Krizidir

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Stanford Üniversitesi'nde İran Çalışmaları Programı Direktörü ve Hoover Enstitüsü'nde araştırma görevlisi Abbas Milani'ye aittir ve İbrahim Reisi sonrası İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve meşruiyetini yitirdiğini iddia ettiği İran Velayet Sistemi'nin geleceğine odaklanmaktadır. 
Seçkin Deniz, 20.06.2024, Sonsuz Ark 

Iran’s Succession Crisis Is a Legitimacy Crisis

"İran'ın cumhurbaşkanlığı makamı, Dini Lider Hamaney'e yakınlığı dışında içi boş bir makam. Bu önemli, çünkü seksen yaşındaki Hamaney'e kanser teşhisi konulduğundan beri İran siyasetine halefiyet hayaleti musallat olmuş durumda."

19 Mayıs'ta bir helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, önemsiz bir işte çalışan önemsiz bir adamdı. İran'da mutlak güç cumhurbaşkanında değil, Dini Lider Ali Hamaney'de ve İslami rejimin baskı aygıtını kontrol eden, hatta somutlaştıran pretoryen güç olan İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndadır. Devrim Muhafızları aynı zamanda ülke ekonomisinin zirvelerini kontrol eden ekonomik bir güçtür.


Beceriksizliğinin yanı sıra Reisi, 1988 yılında 4,000'den fazla siyasi mahkumun yargısız infaz edilmesindeki rolüyle de kötü bir şöhrete sahipti. Birkaç yıl önce, İran'da bu rezil olayla ilgili bazı açık tartışmalar olduğunda Reisi, ölüme mahkum ettiği kişilerin yozlaştırıcı etkisinden dünyayı arındırdığı için bir insan hakları ödülünü hak ettiğini söyleme cüretini göstermişti. Ve Reisi'nin cenazesinde önde gelen bir konuşmacı, onun canice "1980'lerdeki çalışmalarının" hız kesmeden devam edeceğine dair "söz verdi".

Üç yıldan kısa bir süre önce Reisi, İslam Cumhuriyeti'nin tasarlanmış seçimler tarihindeki en tasarlanmış seçimde cumhurbaşkanlığına nominal olarak "seçildi". Hamaney, diğer tüm uygun adayları eleyerek Reisi'yi bu göreve atadı.

İran Cumhurbaşkanlığı, Hamaney'in tahtına yakınlığı dışında içi boş bir makam. Bu önemli, çünkü seksen yaşındaki Hamaney'e kanser teşhisi konulduğundan bu yana İran siyasetinin peşini bırakmayan bir halefiyet hayaletiyle karşı karşıyayız. Bir seçimde Hamaney'in yerine kimin geçeceğinin yolunun açıldığını ve hangi sorunlu rakibin elendiğini tahmin etmek İran'da bir tür salon oyunu haline geldi.

Reisi'nin küçük ama cani bir yargıçken yargının başına ve ardından da cumhurbaşkanlığına yükselişi göz önüne alındığında, pek çok kişi onun bir sonraki Dini Lider olarak yetiştirildiğini düşünüyordu. Şimdi Raisi öldüğüne göre, bazıları bir halefiyet krizinden bahsediyor. Aslında onun ölümü rejim için tam anlamıyla bir meşruiyet krizini tetikledi.

Hamaney'in kendi entelektüel dehasına dair görkemli imajı ve kendisinin Allah'ın yeryüzündeki sesi olduğuna dair inancı (hatta bir keresinde bir vaazının aslında Allah'ın vaazı olduğunu öne sürmüştü) ve Reisi'nin herkesçe bilinen zayıf zekası göz önüne alındığında, Reisinin en azından Hamaney'in kendini onaylayan vizyonunda bir rakip olduğuna inanmak zor. Hamaney'in seçtiği halefin oğullarından biri -uzun süredir gölgede kalan gizemli Mücteba- olduğuna dair çok sayıda kanıt olmasına rağmen, Batı'daki bazı uzmanlar Hamaney'in kalıtsal yönetimden hoşlanmamasını oğlunun yerine geçmesini istemediğinin kanıtı olarak gösteriyor.

Ancak böyle bir varsayım Hamaney'in davranışlarına ve Şii dogmasına ters düşmektedir. Fetva ya da kanun yoluyla siyaset ve politikanın, kültür ve edebiyatın hemen her alanında görüş bildiren ve taraftarları tarafından sözleri Fasl-il-Hitab - "tartışmanın sonu" - olarak ilan edilen Hamaney, oğlunun yerine geçmeye aday olmadığını basitçe ilan edebilirdi. Kendisi böyle bir şey yapmadı. Dahası, Reuters'in haberine göre "konuya aşina kaynaklar" Dini Lideri denetleyen bir müzakere organı olan Uzmanlar Meclisi'nin altı ay önce Reisi'nin adını aday havuzundan çıkardığını söyledi.

Aynı şekilde, Peygamber Muhammed'in damadı Ali'yi halefi olarak tayin ettiği ve aynı Ali'nin erkek torunlarının İmamlar olarak Şii inancının tek meşru yöneticileri olduğu Şii inancının temel bir ilkesidir. Hamaney'in Dini Liderlik makamına yükselişi de aynı geleneği takip etmiştir. Bu rol için gerekli anayasal niteliklerden hiçbirine sahip olmadığı açık olmasına rağmen, yakın zamanda vefat eden Humeyni'den sonra en güçlü ikinci kişi olan dönemin Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin, birilerinin Humeyni'nin Hamaney'in halefi olmaya layık olduğunu söylediğini duyduğunu iddia etmesi üzerine rejimin kurucusu Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin halefi ilan edildi.

O dönemde İran anayasası Dini Liderin Şii dünyasının önde gelen ayetullahı olmasını şart koşuyordu. Hamaney önemsiz bir din adamıydı. Nihayetinde, bu göreve atandıktan sonra anayasa Hamaney'in yetersiz niteliklerine uyacak şekilde değiştirildi. Daha kıdemli bazı ayetullahların şaşkınlığına rağmen Hamaney yavaş yavaş ayetullah kisvesine büründü. Ancak Hamaney bir peygamber olmadığı gibi günümüz İran'ı da 1400 yıl önceki Arap toplumuna benzemiyor ve dolayısıyla Hamaney'in planını gerçekleştirebileceğinin ya da gerçekleştirse bile Mücteba'nın sakat devlet gemisini istikrara kavuşturabileceğinin garantisi yok.

Meşruiyet krizi İran toplumunun geniş ve büyüyen bir kesimine yayılmış durumda. Kadın, Yaşam, Özgürlük protesto hareketi, birçok İranlının yozlaşmış, çağdışı, beceriksiz, kadın düşmanı ve despot bir rejim olduğuna inandığı rejime karşı direnişin en son tezahürüdür. Bazıları rejim tarafından, bazıları ise Hollanda merkezli GAMAAN tarafından yapılan güvenilir anketler, halkın %20'sinden azının statükonun devam etmesini istediğini göstermektedir.

Bu meşruiyet krizinin daha belirgin bir göstergesi, rejimin iddialarının aksine, ülke içinde ve dışında çok az İranlının Reisi'nin ölümünün yasını gerçekten tutmasıydı. İran'da, sosyal medyada ve diasporada çok sayıda insan Reisi'nin ölümünü kutlarken, diğerleri işlediği suçlar nedeniyle yargılanacak kadar uzun yaşamadığı için üzüntü duydu ve yine diğerleri rejimin kilit adamlarını koruyamadığına işaret etti.

Rejimin iç krizinin bir başka işareti de İran'ın yaşayan üç eski cumhurbaşkanından hiçbirinin cenazeye katılmasına izin verilmemiş olmasıdır. Daha da dikkat çekici olan, Humeyni döneminde cumhurbaşkanlığı yapmış olan Hamaney dışındaki tüm eski cumhurbaşkanlarının ya sürgünde ölmüş, ya suikasta kurban gitmiş ya da şüpheli koşullar altında hayatını kaybetmiş olmasıdır. Halen hayatta olanlar ise devlet düşmanı olarak dışlanmışlardır.

Bu arada ülke çift haneli enflasyon ve yüksek işsizlik oranlarından muzdarip olmaya devam ediyor; para biriminin değeri düşüyor ve eğitimli elitler, sermaye ve çok sayıda eğitimli işçi ülkeyi terk ediyor. İran hakkında bilgi sahibi olmayan ya da daha büyük olasılıkla diplomatik nezakete bağlı kalarak rejimle uzlaşmanın kısa vadeli kazançlarına güvenen uluslararası toplumun büyük bir kısmı, 1988 yılına kadar Humeyni'nin halefi olarak atanan Ayetullah Muntazeri'nin "suçlu" olarak nitelendirdiği bir adamın vefatı dolayısıyla taziyelerini sundu.

Rejim despotizmi ikiye katlıyor ve nükleer bomba üretme kabiliyeti konusunda uğursuz uyarılar yapıyor. Hamaney sahneyi terk ettiğinde, Devrim Muhafızları nihai güç simsarı olacak ve Mücteba muhtemelen onların tercih ettiği Yüksek Lider olacak.

İronik bir şekilde, Müctaba'nın krizin doğasının farkında olduğu belli olan bazı savunucuları, onun Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a benzer bir reformcu olacağını, ülkeyi uçurumun kenarından geri çekmeye istekli ve muktedir olduğunu öne sürüyorlar. Bu pek olası olmasa da, İranlı kadınların demokrasi mücadelesindeki dirençleri bir ışık huzmesi. Ancak kısa vadede istikrarsızlık kaçınılmaz görünüyor ve her zamanki gibi İran'da ne olursa olsun orada kalmayacak.

Abbas Milani, Standford, 27 Mayıs 2024, Project Syndicate

(Abbas Milani Stanford Üniversitesi'nde İran Çalışmaları Programı Direktörü ve Hoover Enstitüsü'nde araştırma görevlisidir.)

Ahmet Faruk, 20.06.2024, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Sonsuz Ark Çevirileri


Ahmet Faruk Yazıları              



Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı