Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanların sorumluluklarının farkında olup olmadıklarından emin değilim. Burada hangi sorumlulukları kastettiğimi de net bir şekilde sınırlayarak ifade edemem. Her insanın aidiyet duyguları ile otonom iradesi arasında kurduğu bağları bir başkasının bilmesi mümkün değildir çünkü, ancak gördüğüm şeyleri yorumlayabilir ve sorumluluk analizi yapabilirim.
Muhtemelen siz de benimle aynı durumdasınız; genel olarak insanların sorumluluklarının tamamının farkında olduğunu ve onların her birinin gereğini bilerek ve isteyerek tam olarak yerine getirmediğini düşünüyorum.
Neden böyle düşünüyorum? Öncül önermesi olmayan hiçbir çıkarım önermesi yoktur. Bu nedenle çıkarımdan öncüle doğru ilerlemek istiyorum. İçinde yaşadığımız çağ, insanların sorumluluklarının sınırlarını belirsizleştirerek kaçmayı seçtiği ve boşta kalan her bir sorumluluk alanını etkileşim zincirinin kopan bir halkası haline getirdiği bir çağ.
Savaşlar üst düzey yetkilere sahip insanların, canlarını ve mallarını zarar görmekten korumak üzere diğer insanlar tarafından kendilerine kendi istekleri doğrultusunda verdikleri sorumluluklarından kaçınmalarından kaynaklanmaktadır; üst düzey yetkilere sahip kişilerin sorumsuz davranmaları sonucunda çıkan savaşlarda da insanlar beklentilerinin aksine canlarını ve mallarını kaybederler. Ölümler ve ekonomik olarak çöküş, öncül önermenin doğru olduğunu kanıtlar. Oysa kurgulanan bu değildir, ama gerçekleşen budur.
Bir annenin, bir babanın, bir öğretmenin ya da bir din adamının sorumluluklarından kaçınması etkileşim zincirlerinin kopmasına yol açarak bir çocuğun, bir gencin ya da bir yetişkinin doğru yetişmemesine, doğru bilgiye sahip olmamasına ve doğru tecrübeler elde etmemesine neden olur… bir insanın oluşmasında sorumluluk sahibi olarak her birinin aynı sorumsuz tutumlarla etkili olmalarının sonucunda ortaya çıkan şey çok failli bir cinayetin kurbanı olan sorumsuz bir insandır. Oysa kurgulanan tam tersidir.
Doğru yetişmiş bir insanın varlığı nasıl sorumluluklarının farkında olan ve gereklerini yerine getiren insanların elde ettiği bir sonuç ise, aynı şekilde bir cinayet olarak tanımlanabilecek süreç sonunda ortaya çıkan insan yanlış yetişmiş bir insandır, diyebilirim.
Bir kadının kadın olarak, bir erkeğin erkek olarak sorumluluklarının farkında olmaması mümkün değildir; doğal olarak kadınların ve erkeklerin sorumluluklarının gereklerini yerine getirip getirmemeleri doğacak sonuçların doğru ya da yanlış olarak değerlendirilmesine neden olur. Evlilikler sorumluluk sözleşmeleridir; güven, ihtiyaçlar ve amaçlar baştan belirlenmiştir. Oysa ortaya çıkan sonuçlar çoğunlukla tam tersidir.
Sorumsuzlukların ürettiği şiddet güveni yok eder, ihmaller ihtiyaçların giderilmemesine neden olurlar ve amaçlar değişir. Çeşitli şiddet türlerinin yanında en büyük şiddet olarak boşanma gerçekleştiğinde sadece erkek ve kadın bendinde ortaya çıkan şey ise bütünüyle ruhsal bir katliamdır. Bu katliama maruz kalmış kadın ve erkeğin çocuklarının varlığı, bu katliamı sonraki yüz yıllara taşıyacak kadar büyük bir soykırıma dönüştürür diye düşünüyorum.
Bir ustanın, bir esnafın ya da bir üreticinin sorumsuz davranışlarının tamamı, bir tüccarın, bir doktorun, bir yargıcın, bir siyasetçinin, bir bürokratın, bir güvenlik görevlisinin ya da bankacının sorumsuz davranışlarından ayırt edilemeyecek kadar bütünleşiktir; çünkü her bir meslek çalışanı kendisini üreten erkekler ve kadınlar sisteminin bir ürünüdür.
Bir çocuk bir yetişkine dönüşürken sorumluluklarının farkında değilse bu kendisini yetiştiren sistemin sorumlularının sorumluluklarından kaçtığı gerçeğine işaret eder; eğer sorumluluklarının farkında ancak sorumluluklarından kaçınma alışkanlığına sahip ise bu daha çok annesinin ve bir çıkış yolu bulamamış olan babasının sorumluluklarının gereklerini yerine getirmediğini kanıtlar.
İşte bundan dolayı, insanların sorumluluklarının farkında olup olmadıklarından emin değilim, hangi sorumlulukları kastettiğimi de net bir şekilde sınırlayarak ifade edemem, diyorum. Her insanın aidiyet duyguları ile otonom iradesi arasında kurduğu bağları bir başkasının bilmesi mümkün değildi çünkü, ancak gördüğüm şeyleri yorumlayabilir ve sorumluluk analizi yapabilirdim.
Muhtemelen siz de benimle aynı durumdasınız; genel olarak insanların sorumluluklarının tamamının farkında olduğunu ve onların her birinin gereğini bilerek ve isteyerek tam olarak yerine getirmediğini düşünüyorum.
Ve…
Bu çağda yaşayan insanların çoğunun sorumluluklarının farkında, ancak sorumluluklarından kaçınma alışkanlığına sahip olduğunu görüyor ve bu durumun insanların daha çok annelerinin ve bir çıkış yolu bulamamış olan babalarının sorumluluklarının gereklerini yerine getirmediklerini kanıtladığı sonucuna ulaşıyorum.
Siz ne dersiniz?
Dünyanın her yerine yayılmış olan bu kadar çok karmaşa, bu kadar çok çatışma başka hangi tür dengesizliklerin ve sorumsuzlukların ürünü olabilirdi ki?
YouTube'da izlemek için tıklayınız (Video: Zeynel Badak)
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.