5 Ağustos 2024 Pazartesi

SA10894/SD3206: Nezdîra | Nesnel Dokunuşlar 26: İnsanın İhtiyaç Problemi Nasıl Çözülür?

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Evet, kesin olan gerçek budur; ihtiyaç problemimizi çözmek için başka seçeneğimiz yoktur, İslam bilgisine dahil edilen Yahudi safsatalarına göre ‘beklenen’ Mehdi (Muhammed) ve Mesih (İsa) gelmiştir ve yeniden gelmeyecektir. İhtiyaç problemimizi biz kendimiz çözmeye mahkûmuz."

Şeytan’ın ve ona tabi olanların karşısında dengesini kaybeden çağın insanına bakarak size sormak istiyorum:

Çağın insanının ‘ihtiyaç problemi’ hakkında neler düşünüyorsunuz?

Çağın insanının ‘ihtiyaç problemi’ ne türden bir almaşıklar bileşimidir?

İnsanın ihtiyaç problemi her çağda aynı mıdır?

Bu sorulara ne türden cevaplar vereceğinizi bilmiyorum; ancak verdiğiniz cevapların çok fazla bir önemi olduğunu düşünmüyorum. 

Eğer bir ‘şey’ hakkında düşünmüyorsanız ve soru sormuyorsanız, o ‘şey’ sizin için yok hükmündedir. Doğal olarak bugün eğer siz insanın ihtiyaçlarının bir problemin parçaları olduğunun farkında değilseniz, bu problem hakkında sorular soramazsınız; soramadığınız, ancak başkalarının sorduğu soruların cevaplarına dair herhangi net bir fikriniz olması da imkansızdır. Çünkü başkalarının sorularına başkalarının verdiği cevaplarla yaklaşacaksınız ve söyleyeceğiniz hiçbir şey size ait olmayacaktır.

Bu geçmiş binlerce yıl önce de böyleydi, binlerce yıl sonra da böyle olacak.

Eğer insanın ‘ihtiyaç problemi’ hakkında düşünseydiniz, bu problemin çok farklı, ancak bütünleşik/almaşık ihtiyaçlar bileşiminden oluştuğunu da görecektiniz.

Ve çağın insanının ihtiyaç probleminin tarih boyunca asla değişmediğini, her çağda aynı olduğunu fark edecektiniz.

Bütün elçiler aynı ihtiyaçlar bileşiminin ürettiği ‘ihtiyaç problemi’ni çözmek için gönderilmiştir. Ne var ki artık bir daha elçi gelmeyecektir, son elçi bin dört yüz yıl önce gönderilmiştir, insanlar ‘ihtiyaç problemi’ni çözebilmek için de sadece bir tek seçeneğe sahiptirler; o da son elçi aracılığıyla insanlara gönderilen Kur’an’dır.

Kur’an bize Ahzâb Suresinin 38-40. ayetlerinde bunu şöyle ifade eder:

“Allah’ın, kendisine farz kıldığı şeyleri yerine getirmesi konusunda elçiye bir darlık yoktur. Daha önce gelip geçen elçiler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın emri, kesinleşmiş bir hükümdür. Daha önce gelip geçen o elçiler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah, hesap görücü olarak yeter. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.” 

Evet, kesin olan gerçek budur; ihtiyaç problemimizi çözmek için başka seçeneğimiz yoktur, İslam bilgisine dahil edilen Yahudi safsatalarına göre ‘beklenen’ Mehdi (Muhammed) ve Mesih (İsa) gelmiştir ve yeniden gelmeyecektir. İhtiyaç problemimizi biz kendimiz çözmeye mahkûmuz.

Peki nedir ‘İhtiyaç Problemi’?

İhtiyaç problemi, hepinizin bildiği gibi, doğmadan önce anne karnında başlayan, doğduğu andan itibaren de insanın içinden dışına ve dışından içine doğru, bedeninden ruhuna ve ruhundan bedenine doğru sürekli devinen karmaşık etkiler ve beklentiler sonucunda ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlar almaşığını/bileşimini kapsayan en büyük kümenin adıdır.

Bunun Yahudi Abraham Harold Maslow’un uydurduğu ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi ile ilgisi yoktur; insanın ihtiyaçları bir hiyerarşi ile düzenlemeyecek kadar karmaşık ve bileşiktir. Allah, insanların ihtiyaçlarını hiyerarşik bir düzeneğe göre belirlemediği gibi, insanlara yüklediği sorumlulukları da hiyerarşik bir şekilde belirlememiştir.

Karnı aç olan bir insanın ekmeği olan başka bir insanın merhametine duyduğu ihtiyaç, aynı zamanda hırsızlık yapmadan karnını doyurmasını ve kendisine saygısını korumasını sağlayacak olan ahlakî bir sorgulamaya duyduğu ihtiyaç kadar önemlidir; bu ihtiyaçların hiçbiri diğerine göre daha öncelikli ya da üstün bir sıralamaya sahip olamaz. 

Ve bu ihtiyaçların hiçbiri Allah’ın hesap sorucu olarak kendisini ve merhametine muhtaç olduğu ekmek sahibini gözetlediği bilgisinden bağımsız olamaz.

Çağın insanının 'ihtiyaç problemi', yaşamış olan, yaşayan ve yaşayacak olan bütün insanların ortak tek problemidir; bu problemin çözümü için de artık yeni bir elçi gönderilmeyecektir.

Hepimiz bu problemi görmek ve düşünmek zorundayız.

Şeytan'ın ve ona tabi olanların ürettiği ihtiyaç problemi insanlığı tarihin en sefil noktaya taşıdı; bunu değiştirmek zorundayız.

Unutmayınız:

Eğer bir ‘şey’ hakkında düşünmüyorsanız ve soru sormuyorsanız, o ‘şey’ sizin için yok hükmündedir. Doğal olarak bugün eğer siz insanın ihtiyaçlarının bir problemin parçaları olduğunun farkında değilseniz, bu problem hakkında sorular soramazsınız; soramadığınız, ancak başkalarının sorduğu soruların cevaplarına dair herhangi net bir fikriniz olması da imkansızdır. Çünkü başkalarının sorularına başkalarının verdiği cevaplarla yaklaşacaksınız ve söyleyeceğiniz hiçbir şey size ait olmayacaktır.

Artık söyleyeceğimiz şeylerin bize ait olma zamanı geldi de geçiyor; siz bunu idrak edemiyor musunuz?

İnsanın ihtiyaç problemini biz insanlar çözeceğiz, bunu da Kur'an'ı temel alarak yapacağız.


<<<Önceki                           Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 05.08.2024, Sonsuz Ark, Nezdîra | Nesnel Dokunuşlar


Nezdîra | Nesnel Dokunuşlar

Seçkin Deniz Yayınları




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

    

Seçkin Deniz Twitter Akışı