7 Ağustos 2024 Çarşamba

SA10899/SD3209: Mıra | Öznel Şeyler 26: Yoksa Yeterince Kirlenmemiş Bir Zihne Sahip Değil misiniz?

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsanı kendi ruhundan ve yakınlarının ruhundan koparan bütün kirlenmelerin amacını hâlâ fark etmemiş olabilir misiniz?"

İnsan, zihninin nasıl kirlendiğini ömrünün ilk kırk yılında fark edemez diye düşünüyorum; eğer yeterince kirlenmemiş bir zihne sahipse o iyi bir insandır ve ilk kırk yıldan sonra da bu kirleri anlamaya, ayıklamaya ve zihnini sadeleştirmeye çalışır.

Sizce de bu böyle midir?

Eğer bu böyle ise, çocukluklarından başlayarak insanların ilk kırk yılında zihinlerini kirletenler bunu bilerek yapıyorlar diyebilir miyiz?

Eğitim sistemlerinin, görsel ve işitsel medya ve sosyal medya organlarının, kitap, dergi ya da diğer basılı-yazılı materyallerin ve belki de masalların içeriklerinin bir insanı doğduğu andan itibaren tamamen kuşattığını ve bütün kirlerin tasarlanarak her yaşa uygun bir akışta bu mecralarda yayıldığını hepimiz biliyor olmalıyız.

Peki, biliyor muyuz?

Çoğunuzun -akademisyenlerinizi, politikacılarınızı, din adamlarınızı ve bütün aydınlarınızı da dahil ederek- bunu bildiğini sanmıyorum. Eğer bilseydiniz zihninizin kasıtlı olarak kirlenmesine izin vermezdiniz ve bu süreçlerin her birine doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale ederdiniz.

Bilenlerinizin de etkilerinin ne kadar çok ve dikkatle kısıtlandığını sanırım hatırlatmama gerek yok. Onları susturmak çoğunuzun çıkarlarının sürmesine yardımcı oluyor. İlk kırk yılları boyunca zihinlerini aşırı kirlenmeden bir şekilde koruyarak ilerledikleri için sizleri inandırmakta da –tasarlandığı şekilde gerçekleştirilmiş sağırlığınız, körlüğünüz ve dilsizliğiniz dolayısıyla- zorlanıyorlar.

Bilişsel durum eğrilerinizin sıfırın üstüne yükseldiği anlar da oluyor elbette ve siz bu anlarda yaptığınız seçimlerle siyasi iktidarları değiştirebiliyorsunuz, ancak bu eğriler sürekli artan ya da sabit pozitif bir eğimle doğrusal olarak ilerlemediği için bir süre sonra ya da nesillerinizin her sıçrama dönemlerinde tekrar sıfırın altına doğru savruluyorlar. Bu dalgalanmalar dolayısıyla da nesiller boyu zihinsel kirlenmeyi önleyecek kalıcı kurumlar ve yetkin bir beşerî hafıza oluşturamıyorsunuz.

Buna karşılık Okultik/ Mistik/ Kabalistik/ Sufistik/ Masonik gizli yapıların kendilerini korumak için kurdukları sistemler kendi zihinsel akışlarının yeni nesillere aktarılmasını sağlamak için çalışırlar ve kötülüğün yayılmasında etkin rol oynarlar; bütün zihinsel kirlenmelerin merkezinde de onlar aktif olarak çalışırlar.

Sizce de bu böyle değil midir? Aksi halde kim kötülüğü yaymak için insanların zihinlerini kirletmeyi amaçlayabilir ve bu kadar yaygın bir şekilde başarılı sonuçlar alabilir? 

Bu kirlenmenin rastgele oluşmadığını da kolaylıkla kanıtlayabiliriz. Elimizde on binlerce sinema, dizi içeriğiyle Hollywood var. Ya da milyarlarca dolarlık fuhuş, uyuşturucu ve mafya sektörleri var. Belki de moda, kozmetik, deterjan, yiyecek ve içecek sektörünü de dahil edebiliriz kanıtlar setimize. Ya da savaş makinelerine yapılan trilyon dolarlık yatırımları.

İnsanların kırk yıl sonrasında edindikleri tecrübeleri ilk kırk yılını yaşayanlara aktarmaları zihinsel kirlerin artmasını engelleyebilir, ne yazık ki geniş aile karşıtlığı üzerinde kurulu olan modern aydınlanmanın nesiller arasındaki bu bağı kasıtlı olarak kopardığını somut bir şekilde söyleyebilecek kanıtlara da sahibiz.

İnsanı kendi ruhundan ve yakınlarının ruhundan koparan bütün kirlenmelerin amacını hâlâ fark etmemiş olabilir misiniz?

İnsanların ilk kırk yılında zihinlerini adım adım kirletenlerin amacı Allah tarafından tanımlanmış bütün kavramları bozmak değil midir? İyiliği ve kötülüğü birini diğerinin yerine taşıyacak ve bu değişimi insanlara fark ettirmeyecek kadar bozmak değil midir?

Aksi halde insanların zihinlerini kirletmek kime ne türden yararlar sağlayabilir ki?

Çoğunuzun bunu bildiğini sanmıyorum. Eğer bilseydiniz zihninizin kasıtlı olarak kirlenmesine izin vermezdiniz ve bu süreçlerin her birine doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale ederdiniz; ilk kırk yılda bunun için size çok fazla fırsat verilmemiş olmasını mazeret olarak da öne süremezsiniz.

Bu bir çıkmaz mıdır?

Elbette hayır; bunun bir çıkmaz olduğunu düşünmeniz de zihninizin başarılı bir şekilde kirletildiğini gösteriyor olabilir.

 Peki zihinsel kirlenmeyi nasıl engelleyebiliriz? Bu mümkün müdür?

Elbette evet; ilk kırk yılda farkında olmadan maruz kaldığınız zihinsel kirlenmeleri fark ettiğinizde ilk kırk yılını yaşayan insanlara bunu aktarmayı başararak çıkmazı sonsuzluğun çöplüğüne gönderebilirsiniz.

Nesiller boyu zihinsel kirlenmeyi önleyecek kalıcı kurumlar ve yetkin bir beşerî hafıza oluşturabilirsiniz; bağlarınızı sıklaştırabilir, kavramlarınızı yeniden ilahî formları üzerinden zihinlerinize mükemmel koruyucular olarak atayabilirsiniz.

Eğitim sistemlerinizin, görsel ve işitsel medya ve sosyal medya organlarınızın, kitap, dergi ya da diğer basılı-yazılı materyallerinizin ve belki de masallarınızın tasarlanmış tertemiz içeriklerinin bir insanı doğduğu andan itibaren tamamen kuşatmasını sağlayabilir ve bütün kirlerin tasarlanarak her yaşa uygun bir akışta bu mecralarda yayıldığını ilk kırk yılını yaşayan insanlara öğreterek onların ilk kırk yılları dahil bütün ömürlerini kurtarmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bunu başarabileceğinizi de biliyor olmalısınız.

Yoksa yanılıyor muyum?

Erkeğin erkek, kadının da kadın olduğu 'şiir gibi bir hayat' başka nasıl mümkün olabilir, söyler misiniz?

Yoksa yeterince kirlenmemiş bir zihne sahip değil misiniz?


<<<Önceki                           Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 07.08.2024, Sonsuz Ark, Mıra | Öznel Şeyler


Mıra | Öznel Şeyler

Seçkin Deniz Yayınları




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

Seçkin Deniz Twitter Akışı