Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
A new generation of pioneers will redefine Israel
"Daha iyi bir gelecek için eğitim vermek üzere bu anı yakalayamazsak, eski yöntemlerimize geri dönecek ve daha fazla travma ve bölünme riskiyle karşı karşıya kalacağız."
Bu hafta başında, İsrail Savunma makamlarında önemli bir pozisyonda bulunan bir arkadaşımla samimi bir sohbet gerçekleştirdim.
Her zaman olduğu gibi, kırılgan askeri durumumuz hakkında kendisinden bilgi almaya çalıştım, ancak hep aynı cevabı aldım: Yorum yok. Ama bu kez ve böylesine yoğun bir haftada, ondan bana olumlu bir not vermesini istedim. Bir gazeteci olarak Kudüs'teki klimalı ofisimden göremeyeceğim bir şey.
Yeni bir İsrail paradigmasının zamanı geldi. Filistin'de tarlada çalışmaya giden Yahudi çiftçiler, 1939. (Fotoğraf: KLUGER ZOLTAN/GPO)
"Bu savaşın en büyük sürprizi genç nesil askerler, subaylar ve ajanlar," dedi. "Bu nesil eleştirildi ve dalga geçildi; eskiden umursadıkları tek şeyin TikTok ve alışveriş merkezlerinde takılmak olduğunu düşünürdük.
Ama gerçek şu ki: Onlar inanılmaz ve esasen bizim Dor Tashach'ımız, yani 1948 kuşağı ya da Kurtuluş Savaşı kuşağı.
Bu terim, 1948'de İsrail Bağımsızlık Savaşı'nda savaşan ve 2.000 yıllık sürgünün ve tarihte Yahudilere yönelik en büyük soykırım olan Holokost'un ardından Orta Doğu çöllerinde bir Yahudi Devleti kuran nesle atıfta bulunmaktadır.
Ayrıca bu genç bireylerin, en zorlu fiziksel, psikolojik ve duygusal olayları yaşamış kadın ve erkeklerin, bu korkunç savaş bittikten sonra İsrail'i yeniden inşa edecek kişiler olacağını açıkladı. Onlar bizim öncülerimiz olacak ve İsrail için içeride farklı bir paradigma yaratacaklar.
David Ben-Gurion, Rothschild Caddesi'ndeki eski Tel Aviv Sanat Müzesi binasında, modern siyasi Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl'in büyük bir portresinin altında, 14 Mayıs 1948'de İsrail Devleti Deklarasyonu'nu kamuoyuna açıklarken. (kredi: RUDI WEISSENSTEIN/GPO)
İlk Başbakanımız David Ben-Gurion, "İsrail dünyada yeni bir Yahudi imajı yarattı - çalışan ve entelektüel bir halk, kahramanca savaşabilen bir halk imajı." diyerek bunu çok güzel ifade etmişti.
Knesset'in demokratik yollarla seçilmiş 120 üyesinin hiçbirinin konuyla ilgisi yoktur. Güvenlik güçlerimizdeki üst düzey yetkililerin birçoğu da geçmişin, 8 Ekim'in değil 6 Ekim'in temsilcileridir. Hepsinin gitmesi gerekiyor. Yeni entelektüellere, yeni hahamlara, yeni eğitimcilere ihtiyacımız var. Neden?
Çünkü 7 Ekim'den önce var olan gruplar artık geçerli değil ve olmamalı. Özellikle 7 Ekim katliamından bu yana IDF'de görev almak isteyen ancak toplumsal baskı ve cemaatlerinden atılma düşüncesi nedeniyle bunu yapamayacaklarını düşünen Haredi İsrailliler var. Bazı sağ görüşlü seçmenler yargı reformlarının desteklenme şeklinin yanlış olduğunu düşünüyor.
Yahudilikle belki de ilk kez bağ kuran, ancak bu tür bir Yahudiliği öğrenmek veya uygulamak için bir yerleri veya yolları olduğunu hissetmeyen seküler Yahudiler var.
Yeni bir başlangıç yapmanın zamanı geldi.
Yenilenmemiz gerekiyor. Yeniden başlamalıyız. Kendimizi bir devlet olarak yeniden keşfedelim. Bir ulus olarak.
İsrail'de 1940'lar ve 1950'lerde bir dönem hayal edin; değişimle dolu ve yeni bir başlangıcın yankılarıyla dolu bir dönem. "Topraktaki Kuşak" ya da "Palmah Kuşağı" olarak da bilinen 1948 Kuşağı yazarları bu dönemde ortaya çıktı.
Bunlar herhangi birer yazar değildi; 1910'larda ve 1920'lerde doğan, İsrail Toprakları'nda büyüyen ve yazan ilk kuşak olan benzersiz bir edebi yaratıcılar grubuydu. Bu ortam onların eserlerine daha önce görülmemiş, benzersiz bir tat kattı.
Bu yazarlar seslerini İbranicenin ana dilleri olduğu bir ülkede buldular ve Yahudi, seküler ve ulusal bir kültürün içine daldılar. Yazıları yeni gerçekliklerini yansıtıyordu - Avrupa'dan göç eden ebeveynlerinin eski yöntemlerinden bağımsız bir yaşam.
Yaratıcılıklarının tarihsel arka planı ilgi çekicidir. Bu yazarların acilen deneyimlerinin ve yaşadıkları çalkantılı zamanların özünü yakalamaları gerekiyordu. Holokost, İngilizlere karşı mücadele ve Bağımsızlık Savaşı hakkında yazdılar. Edebiyatları, nesillerinin ebeveynlerinin dünyasından çok farklı olan yeni, bağımsız ruhunu ifade etmenin bir yoluydu.
Bu nesil, edebiyatları aracılığıyla modern dünyada yerini ve kimliğini bulan yeni bir İsrail'in hikayesini anlatıyordu.
İsrail'in ne yapması gerekiyor?
İsrail'in bir Yahudi devleti olarak ne olduğuna dair yeni bir paradigma olan Katliam Nesli'ni (Generation of the Massacre) yaratmamız gerekiyor. (Seçkin Deniz'in Notu: Analist burada Hamas'ın 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonunu kastetmektedir, ancak Hannibal Protokolümü uygulayan İsrail ordusunun sivil katliamın sorumlusu olduğunu gizlemekte ve İsrail'in UCM'de yargılanmasına neden olan Gazze Soykırımına değinmemektedir. İsrailli savaş pilotu Yarbay Nof Erez, 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısında, İsrailli sivillerin esir olarak Gazze'ye götürülmelerini önlemek için ordunun, esirleri de öldürmeyi öngören "Hannibal Protokolü"nü bir noktada uyguladığının anlaşıldığını söylemiştir.) Her konuda hemfikir olan ya da sahte bir birliktelik sergileyen değil, engelleri yıkıp bu ülkeyi sıfırdan inşa eden insanlardan oluşan bir ulus arıyorum.
Devleti kuran kuşağın bir diğer vizyoneri de İngiliz Mandası altındaki Filistin'in ilk Aşkenaz Hahambaşı Rabbi Abraham Isaac Kook'tur. Seküler Siyonizm ile geleneksel Yahudi maneviyatının bütünleşmesine öncülük ederek Yahudi düşüncesinde devrim yaratmıştır. Önemli bir kargaşa ve değişim döneminde yaşayan Rav Kook, Siyonist hareketi siyasi bir çaba ve ilahi bir misyon olarak görmüş ve "Eski yeni olacak ve yeni kutsal olacak" demiştir.
Bu vizyon, onun seküler Yahudileri Yahudi halkının kurtuluşunun temel ortakları olarak kucaklamasına ve toplumu uzun süredir bölen bir boşluğu doldurmasına olanak sağladı.
Geleneksel Halacha'yı Kabalistik mistisizm ve felsefi sorgulama ile harmanlayan Tevrat çalışmasına bütünsel yaklaşımı, Yahudileri inançlarıyla derin ve geniş bir şekilde ilgilenmeye davet ederek manevi yaşamlarında kişisel bağlantı ve yaratıcılık duygusunu teşvik etti.
Eğer 7 Ekim krizinden daha önce olduğumuz yerde çıkarsak - bölünmüş ve popülist, sadece kendi toplumumuzun ihtiyaçlarını önemseyen, sol, sağ, dindar, dindar olmayan, azınlık grupları ya da her ne olursa olsun - bu politikalarımıza yansıyacaktır. Bakış açımızı "Benim toplumumun neye ihtiyacı var?"dan "Ulusun neye ihtiyacı var?"a çevirmeli ve ülkenin DNA'sını temelden değiştirmek için bu tarihi fırsatı değerlendirmeliyiz. Liderler her zaman toplumun neye ihtiyacı olduğunu vurgulamışlardır; eğer bu bakış açısını benimsemezsek kendi içimizde parçalanacağız.
İran gibi dış düşmanların iç bölünmelerimizi sezmesiyle 6 Ekim'de görüldüğü üzere iç savaşın eşiğine gelmiştik.
7 Ekim'den sonra kısa bir birlik anı yaşandı ancak bu kısa sürede kayboldu. Şimdi, ders kitaplarımızı değiştirmek ve gelecek nesli nasıl eğittiğimizi yeniden değerlendirmek de dahil olmak üzere sivil, sosyal ve eğitim reformlarını kapsayan yeni bir fırsat doğmalıdır.
Daha iyi bir gelecek için eğitim vermek üzere bu anı yakalayamazsak, eski yöntemlerimize geri dönecek ve daha fazla travma ve bölünme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Herkes zaten travma geçirmiş ve kayıplardan dolayı acı çekiyor ve kimse artık savaşmak istemiyor.
Savaş bitmedi ve tekrar dağılmamak için şimdi harekete geçmeliyiz.
Zvika Klein, 2 Ağustos 2024, The Jerusalem Post
(Zvika Klein, Siyonist The Jerusalem Post gazetesinin genel yayın yönetmenidir.)
Seçkin Deniz, 10.09.2024, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.