Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsan neden çok güçlü olduğunu zanneder, hiç düşündünüz mü?
Düşünmeye kendinizden başlayın, evrenin merkezi sizsiniz ve her şey sizin kendinize göre belirlediğiniz çerçevede gerçekleşmek zorunda; öyle değil mi?
‘Bana göre’ diyorsunuz herhangi bir şeyden bahsederken ‘benim için, benim istediğim gibi olacak, başka bir şeyi kabul etmem, benim sevdiğim, ben ne olacağım, ben asla yapmam…’gibi kendinizi merkeze alarak dayattığınız çerçevelere ve isteklerinize dikkatle bakın.
Baktınız mı?
Her biriniz -bırakın dünyaya hükmetmeyi- evrene hükmeden birer güç gibi hissediyorsunuz kendinizi.
Sürekli kendini yenileyen vücudunuzun sorunsuz işlemesi sizi kendinizi her şeye hükmeden olarak görmenize neden oluyor olabilir.
Bildiğiniz şeylerin çokluğuna ya da azlığına bakmadan her konuda yetkin olduğunuzu kabullenmeniz -böyle kabul etmezseniz yaşayamazsınız zaten- size her konuda kesin hüküm vermeniz için güç verebilir.
Yemek, içmek, cinsel ihtiyaçlar gibi zaaflarınızın olması evrenin tek hâkimi olduğunuza dair içinize şüphe düşürse de, evrenin diğer unsurlarının size hizmet için yaratıldığını düşündüğünüz için şeytan size vesvese verebilir.
Çıkarları için eğilip bükülenlerle dolu bir dünyada fiziksel ya da ekonomik gücünüz olduğu için herkesi ve her şeyi yönetebileceğinize dair sanrılarınız ruhunuzu ve aklınızı kuşatmış olabilir.
Çıkarlarınız için eğilip bükülmeyi geçici bir zaaf olarak değerlendirip bütün gücü elde etmek için her şeyi yapmanın normal olduğuna inanmış ya da iki yüzlülüğün evrene hükmetme sürecinizin bir parçası olduğuna inandırılmış olabilirsiniz.
Bütün bunların hepsini ya da birkaçını gözlerinizle görüp ellerinizle dokunduktan ve zihninizin derinliklerinde yorumladıktan sonra insanın neden çok güçlü olduğunu zannettiğini hiç düşündünüz mü?
Sonra, her şeyin zandan ibaret olduğunu fark ettiniz mi?
İnsanın aslında hiç de güçlü olmadığını, acıktığında, susadığında, boşaltım sistemi arızalandığında, karşı cinse muhtaç olduğunda, küçük bir virüs veya bakteri sonucu hastalandığında, başına bir taş isabet ettiğinde, tansiyonu düştüğünde ya da yükseldiğinde, üşüdüğünde, terlediğinde, yaşlandığında, terk edildiğinde, aldatıldığında, iflas ettiğinde, saldırıya uğradığında ve nihayet öldüğünde mutlak ve kesin bir şekilde anladığını biliyor olmalıydınız.
Bilmiyor olmanız imkânsızdır; çünkü ilk insandan bu yana her şey aynı şekilde gerçekleşmiştir ve bu gerçek hiçbir insan için değişmemiştir.
Çünkü insan zayıf yaratılmıştır; üstelik evrenin merkezi ve hükümdarı olduğunu düşünecek kadar zayıf.
Her aldandığınızda düşünmeye kendinizden başlayın, evrenin merkezi sizsiniz ve her şey sizin kendinize göre belirlediğiniz çerçevede gerçekleşmek zorunda; öyle değil mi?
Hayır değil, bunu en iyi bilen yine sizsiniz.
Zayıf olarak yaratılan hepimiz için doğru olan şey şu ayette anlatıldığı gibi davranmaktır:
“Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz bunlar, Allah’a huşû ile boyun eğenlerden başkasına ağır gelir. Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten O’na döneceklerini çok iyi bilirler.” (Bakara/45-46)
Eğer güçlü olmak istiyorsanız evreni de sizi de yaratan Allah’tan yardım istemek zorundasınız.
Sabır ve namazla Allah’tan yardım istemek.
Aldanmamanın ilk koşulu budur.
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.