21 Ekim 2024 Pazartesi

SA11038/EK55: Avrupa Birliği'nin Ölüm Sancıları

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Spiked editör yardımcısı ve 'Spiked Podcast' sunucusu Fraser Myers'a aittir ve Avrupa Birliği'nin ekonomik olarak çöküşüne odaklanmaktadır. Analistin şu cümleleri Avrupa Birliği'ne üye olmaya çalışan Türkiye için uyarıcı bir niteliktedir: "Geçtiğimiz on yıllık ekonomik sefalet, AB projesinin kalbindeki yalanı, yani teknokrasinin 'işe yaradığı'; seçilmemiş, sayılamayan uzmanların ekonomik hayatla ilgili kritik kararları almaya bırakılması gerektiği yalanını ortaya çıkardı."
Seçkin Deniz, 21.10.2024, Sonsuz Ark 

The death pains of the European Union

"Başlıca Eurokratlar bile Brüksel'in Avrupa'yı yıkıma sürüklediğini kabul ediyor."

Avrupa Birliği üyeliğinin büyük ölçüde dile getirilmeyen değiş tokuşu, ekonomik refah karşılığında demokrasi ve ulusal egemenliğin feda edilmesidir. Üye devletler, kritik politika alanları üzerindeki kontrollerinin çoğunu, daha yüksek yaşam standartları ve üretkenlik sağlamakla görevlendirilen seçilmemiş, teknokrat bir elite bırakmaktadır. Ancak Brüksel pazarlığın kendisine düşen kısmını yerine getirmiyor ve bir süredir de bunu yapmıyor.


Mario Draghi

Daha da kötüsü, AB ekonomisi onlarca yıl sürecek bir 'yavaş ıstıraba' katlanmak üzere. Bu, bir Avrupa şüphecisinin ya da popülistin değil, Avrupa'nın en kıdemli teknokratlarından biri olan Avrupa Merkez Bankası eski başkanı ve İtalya eski başbakanı Mario Draghi'nin korkunç öngörüsüdür. 

Draghi geçtiğimiz hafta AB tarafından hazırlatılan ve 'Avrupa'nın rekabet gücünün geleceği' üzerine 400 sayfalık bir rapor açıkladı. Draghi, radikal bir ekonomik reform yapılmadığı takdirde, AB üyesi ülkelerin durgun yaşam standartları, teknolojik geri kalmışlık ve jeopolitik iktidarsızlıktan muzdarip olacağı uyarısında bulunuyor.

Draghi'nin raporunun da açıkça ortaya koyduğu üzere, AB bir süredir derin bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Yüzyılın başında AB ve ABD nispeten eşit seviyedeydi. Ancak kişi başına düşen reel harcanabilir gelir 2000 yılından bu yana AB'de ABD'nin sadece yarısı oranında artmıştır. ABD artık ileri teknolojide AB'yi büyük ölçüde geride bırakıyor. 

Dünyanın en büyük 50 teknoloji firmasından sadece dördü Avrupalı. Sadece son dört yılda AB'de neredeyse bir milyon imalat işi kaybedildi. Draghi, politika yapıcıların AB ile ABD arasında giderek büyüyen uçurumu çok uzun zamandır gerçek bir 'felaket' olarak değil, yalnızca bir 'rahatsızlık' olarak gördüklerini savunuyor.

Gerçekte Draghi'nin iç karartıcı değerlendirmesi AB'nin ekonomik rahatsızlığının ölçeğini hafife alıyor. Zira 27 üyeli blok genelinde ortalamalara bakmak krizin derinliklerini gizlemektedir. Şaşırtıcı bir şekilde, Euro krizi ve AB'nin zorunlu kıldığı kemer sıkma politikaları nedeniyle hırpalanan İtalya, İspanya ve Yunanistan ekonomileri 2000'li yılların sonlarına kıyasla daha küçüktür. Geleneksel olarak AB'nin ekonomik güç merkezi olan Almanya hızla sanayisizleşiyor. AB'nin ikinci büyük ekonomisi Fransa'da borçlar, Euro krizinden hemen önce İtalya'da görülen seviyelere yükseliyor. Tüm bu vazgeçilen büyümenin bedeli ise azalan yaşam kalitesi, gerileyen kamu hizmetleri ve çürüyen altyapıdır.

Peki, ne yapılması gerekiyor? Draghi'ye göre, Brüksel'in yatırım, ticaret politikası ve iş düzenlemelerine yaklaşımında köklü bir yeniden düşünmeden başka bir şey Avrupa'yı içinde bulunduğu çukurdan çıkaramaz. Draghi'nin en dikkat çekici talebi, AB tarafından finanse edilen yıllık 800 milyar Euro değerinde bir yatırım planı; busavaş sonrası Marshall planının iki katından daha büyük, eşi benzeri görülmemiş bir meblağ.

Eğer Draghi'nin inandığı gibi Avrupa'nın önündeki seçenek radikal değişim ya da 'yavaş ıstırap' ise, o zaman Avrupa'nın alacağı şey yavaş ıstırap olacaktır. AB çapında bir yatırım fonuna ilişkin temel öneri, birkaç saat içinde Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner tarafından etkili bir şekilde veto edildi. Hollanda gibi diğer 'tutumlu' ülkeler de planı reddetti. 

Draghi'nin raporu Fransa'da olumlu karşılanmış olsa da, Fransa'nın yeni teknokrat hükümetinin Brüksel'in taleplerini karşılamak üzere sert bir kemer sıkma politikası planladığı bir dönemde, AB düzeyinde bir harcama savurganlığı siyasi açıdan zor olacaktır. Buradaki en büyük ironi, ulusal bir hükümetin böylesine büyük bir yatırım planı önermesi halinde, mali açıklar ve devlet yardımlarına ilişkin kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle AB tarafından anında cezalandırılacak olmasıdır. Üye devletlerin büyük kamu yatırımları yapması Brüksel tarafından engellenirken, Brüksel'in AB çapında bir strateji izlemesi de üye devletler tarafından engellenmektedir.

Bu arada Draghi'nin düzenlemelere ilişkin yorumları muhtemelen en çok Brüksel'deki makinenin içinden dirençle karşılaşacaktır. AB'deki şirketlerin yüzde 60'ının Brüksel'in labirent gibi düzenlemelerini yatırım ve inovasyonun önünde bir engel olarak gördüğünü belirtiyor. ABD federal hükümeti 2019 ile 2024 yılları arasında 3.500 yasa ve 2.000 karar geçirirken, AB aynı dönemde 13.000 yönetmelik ekledi. Yine de rekabet edebilirlikle ilgili argümanların, güç ve yetkilerinin çoğunu gayretli düzenlemelerden alan Avrokratları etkilemesi pek olası değil. 

Gerçekten de Brüksel'in en büyük tutkusu bir 'düzenleyici süper güç' olmak, yani dünyanın büyük bir bölümü için kural koyucu olmak. AB apparatchiks teknoloji alanında 'dönüm noktası' ve 'dünya lideri' düzenlemeleriyle övünebilir, ancak ekonomik büyümeyi sağlamak istiyorsa Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu büyük yerli, yenilikçi teknoloji firmaları nerede? Brüksel'in yaptığı şey, sırf düzenleme olsun diye düzenleme yapmaktır. Buna meydan okumak zor bir iş olacaktır.

Draghi'nin planı bir şekilde hayata geçse bile, AB'nin kritik başarısızlıklarını ele almayacaktır. Draghi'nin raporunda da belirtildiği üzere, düşük yatırımın yanı sıra Avrupa'nın endüstriyel durgunluğunun bir diğer önemli nedeni de yüksek enerji fiyatlarıdır. AB firmaları ABD'deki muadillerine kıyasla ortalama olarak elektrik için yüzde 158, doğal gaz için ise yüzde 345 daha fazla ödüyor. 

Ancak Draghi bunun temel nedenini görmezden gelmeyi tercih ediyor. ABD fosil yakıtları benimsediği için bol, ucuz ve güvenli enerji kaynaklarına sahip. AB ise Net Sıfır hedeflerini tutturmak için yerli fosil yakıt üretiminden kaçındığı ve güvenilmez yenilenebilir enerjiyi benimsediği için enerjiyi pahalıya üretiyor - ve çoğunu kıta dışından ithal etmek zorunda kalıyor. Ancak Draghi'nin önerdiği 'çözüm', 'rekabet edebilirlik' ile 'karbonsuzlaştırma' çabalarını birleştirmektir. Draghi'nin önerdiği yatırım planında talep edilen 800 milyar Euro'nun 450 milyar Euro'su Net Sıfır projelerine harcanacak. Bu, başarısız bir stratejiyi ikiye katlamak anlamına gelecek ve potansiyel olarak Avrupa'nın düşüşünü hızlandıracaktır.

Temelde Avrupa'nın ekonomik sorunları, Draghi'ninki kadar geniş kapsamlı önerilerle bile AB tarafından çözülemeyecektir. Burada sorun AB'nin kendisidir. Üye devletler kendi ulusal çıkarları doğrultusunda ekonomi politikaları izlemekten alıkonulmakta, yerel önceliklerine yatırım yapmaları engellenmekte ve Brüksel'deki memurların dikte ettiği tek tip kuralları benimsemeye zorlanmaktadır. AB vaat ettiği büyüme ve refahı sağlayamadığında ise seçmenler liderlerini sorumlu tutma ya da yön değişikliğine zorlama konusunda büyük ölçüde güçsüz kalmaktadır.

Geçtiğimiz on yıllık ekonomik sefalet, AB projesinin kalbindeki yalanı, yani teknokrasinin 'işe yaradığı'; seçilmemiş, sayılamayan uzmanların ekonomik hayatla ilgili kritik kararları almaya bırakılması gerektiği yalanını ortaya çıkardı. AB'nin kendisi ele alınmadığı sürece, daha uzun yıllar sürecek yavaş bir ıstırap bizi beklemektedir. 

Fraser Myers, 22 Eylül 2024, Spiked Online

(Fraser Myers spiked'de editör yardımcısı ve spiked podcast'in sunucusudur.)


Eyüp Kaan, 21.10.2024, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Sonsuz Ark Çevirileri


Eyüp Kaan Yazıları


Sonsuz Ark'tan


  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı