Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanın iç dengesinin hayatındaki her şeyi etkilediğini biliyor olmalısınız.
Sormam gerekir, eğer biliyorsanız: İçinden dışına doğru sürüklenen, sarkan, taşan, yansıyan ya da boşalan her türlü düşünce insanın iç dengesinin hangi seviyede olduğuna dair bütün işaretleri taşır, bu işaretleri okuyabiliyor musunuz, okuyup anlayabiliyor musunuz, anlayıp dengeli tepkiler geliştirebiliyor musunuz?
Konu herhangi bir insan, yakın ya da uzak, zengin ya da fakir, erkek veya kadın, çocuk veya yetişkin, genç veya yaşlı, hasta veya sağlıklı herhangi bir insan... bu insan siz de olabilirsiniz, hatta tamamen siz olmalısınız, kendinizi gözlemleyerek kendi iç dengenizi kontrol edebilmeniz için.
Ancak konu kendiniz olunca işler değişebiliyor; kendinizi bir başkasının gözünden değerlendiremiyor, içinizden hangi şeylerin dışınıza sürüklendiğini, sarktığını, taştığını, yansıdığını ya da boşaldığını kontrol edemiyor ve ölçemiyor olabilirsiniz...
Bu, gerçek bir yetkinlik gerektiriyor çünkü.
Ancak başkalarını değerlendirebilir, içlerinden dışlarına doğru çıkan her şeyi gözlemleyebilir, onların iç dengelerinin seviyesini ölçebilirsiniz.
Bunu yapıyor musunuz? Bunu yapmak için kendinize gerekçe ya da gerekçeler üretebiliyor musunuz?
Bir başkası sizin için önemli değilse bunu yapmak için hiçbir gerekçe üretemeyebilir ya da bulamayabilirsiniz, ne yazık ki önemli bulmadığınız bir başkasının dışarıya sürüklenen, sarkan, taşan, yansıyan ya da boşalan iç dengesizliklerinin sonuçlarından kaçabileceğinizi düşünmeniz, size ve başkalarına yönelik tehditlere karşı gerçek bir ihmalin kapısını aralıyor olabilir.
Burada biraz düşünelim mi?
Akıllı bir insan, aynı zamanda neden-sonuç ilişkilerini analiz edebilen yetkin bir insandır ve neyin önemli olup olmadığını kolaylıkla belirleyebilir. Peki akıllı bir insanın başkalarının dışarıya sözle ya da yazıyla sürükledikleri, sarkıttıkları, taşırdıkları, yansıttıkları ya da boşalttıkları düşünceleri ya da düşüncelerin gözlemlenebilir somut yapıları olan davranışları önemsememesinden bahsedebilir misiniz?
Bence bahsedemezsiniz, bahsetmemelisiniz; akıllı insan, başkalarının kaynaklık ettiği her şeyi gerektiği ve yeteri kadar önemsemek zorundadır. Gelişmiş toplumlar ancak başkalarından kaynaklanan tehditleri kontrol edebildikleri sürece varlıklarını sürdürebileceklerinin farkında olan bireylerin oluşturduğu topluluklardır.
Biz, siz, hepimiz, bugün başkalarından kaynaklanan tehditler cehenneminde paniğe kapılmış bir halde güvensizlik duygusunun işgal ettiği zihinlerimizle düşünüyoruz, bunun doğal sonucu olarak da iç dengelerimizi ölçemiyor ve dışarıya farkında olmadığımız ‘iyi’ olmayan birçok şey sürüklüyor, sarkıtıyor, taşırıyor, yansıtıyor ya da boşaltıyoruz.
Ve maalesef yirmi birinci yüzyılın insanının içi çöp dolu; çöp kamyonlarında olduğu gibi insanlardan dışarıya da çöpten başka bir şey sürüklenmiyor, sarkmıyor, taşmıyor, yansımıyor ya da boşalmıyor.
Çöp kamyonlarından gelen kokular gibi kokuyor insanların içi ve dışı.
İç ve dış dengelerini kaybettikleri için bulanmayı unutmuş mideleri ve yetkinliğe ulaşamamış akıllarıyla milyarlarca insan birer çöp kamyonu gibi başkalarının artıklarıyla yüklü ve birer çöp kamyonu kadar değersiz.
Bu, siz de kabul edersiniz ki akıllı insanların suçu değil, insanların başkalarını önemsememesinin bir sonucu.
Eğer başkalarını önemsemezseniz siz de müstakbel birer çöp kamyonu olmaktan kurtulamazsınız.
Sizce de bu böyle değil midir?
Aksi halde düşünebiliyor olmamanız gerekmez mi?
Bugün, dün düşünemeyen bencillerin ürettiği bir sonuç değil midir?
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.