1 Aralık 2024 Pazar

SA11120/SD3330: Sıkıntı (Roman); 9. Bölüm-Irmak 30

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsan hayatı akan bir ırmak gibiydi ve zaman geçiyor taşıdıkları bütün yüklerle beraber bütün ırmaklar çaresizce denize dökülüyorlardı yeni döngülere girmek için."

Neredeyse kaza yapacaktık ki kendisini toparladı Fırtına. ‘Yine haklısın Abi!’ dedi gözlerinden akan yaşları sağ elinin tersiyle silmeye çalışırken. Ama kahkahalarla gülmeye devam ediyordu. ‘Bizim en büyük problemimiz iman; bunu yavaş yavaş anlıyorum, karım da ben de bunu konuşmayı hiç düşünmedik!’ dedi biraz sonra.

‘Yoksa erkek de kadın da değişir!’ dedim sakin bir dille. ‘Allah’ın elçisine inanarak bütün algılarını, düşünme biçimlerini, davranışlarını ve hayatlarını değiştiren insanlar bunun kanıtıdır; ancak aynı bilinç gerekir, aynı farkındalık, aynı mücadele azmi. Bu büyük varoluş meselesidir aslında; o kendisini entelektüel, aydın, bilge sananların tamamına yakınının asla aklından bile geçirmediği en büyük mesele!’

‘Karıma cenneti nasıl garanti edebilirim, Abi?’ diyordu Fırtına. ‘Kendime garanti etme gücüm bile yokken...’

‘Haklısın!’ dedim. ‘Hepimiz cehennemin etrafında diz çökeceğiz!’

 Ve Meryem Suresinin 67-72. ayetlerini okudum: 

‘İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmüyor mu? Rabbine andolsun ki onları muhakkak şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız. Sonra her bir topluluktan, Rahman’a karşı en isyankâr olanları mutlaka çekip çıkaracağız. Sonra, oraya girmeye en lâyık olanları muhakkak ki en iyi biz biliriz. Sizden, oraya varmayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür. Sonra Biz Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarır, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakırız.’

Fırtına’nın heyecanı dinmişti, ancak gözlerindeki buğu hızla dağılırken dikkat çekici bir parlaklık da gözlerinden yüzüne taşmaya başlamıştı.

‘Yuvamı Şeytan’a ve Şeytan’ın müridlerine karşı koruyacağım Allah’ın yardımıyla, Abi!’ dedi. ‘Karımı tanıyorum ve onu nasıl etkileyeceğimi de artık biliyorum. Allah senden razı olsun!’

‘Allah senden de razı olsun. İnsanlar böyle aldatılarak Allah’tan uzaklaştırılıyor işte, Fırtına!’ dedim hüzünlü bir sesle. ‘İşin en can yakıcı tarafı da insanların, birilerine, kendileri gibi basit birer insan olan başkalarına bir tanrı gibi itaat ederek Allah’a itaat ettiklerine ve onların rızasını kazanarak Allah’ın rızasını kazanacaklarına inanıyor olmaları! Samimiyetleri dolayısıyla, kendilerinin itaat ettikleri sahtekarlıkları açık bir şekilde görülen kişilerden daha üstün olduklarını bile fark edemeyecek kadar kopuyorlar gerçeklikten. Kendini kurtarmak için köleliği kabul eden biri için eş, çocuk, anne-baba, kardeş hiçbir anlam ifade etmez.’

‘FETÖ üyeleri gibi, değil mi Abi?’ dedi Fırtına. ‘Kadın-erkek yüz binlerce insan basit bir Amerikan aparatını tanrı seviyesine cennet için çıkarmadı mı?’

‘Bu kendiliğinden olmadı!’ dedim dalgın dalgın. ‘İç içe ve katman katman örülmüş büyük bir senaryonun sonucunda bu milletin çocuklarını, inançlarını, umutlarını, paralarını çaldılar ve bu millete karşı kullandılar. Önce milletin inancına düşmanlık ettirdiler daha önce devşirdikleri çocuklarını kullanarak, sonra da millete Müslüman bir devlet vaat ederek darbenin ve ihanetin çocuklarını yetiştirdiler... Binlerce yıldır oynadıkları çok basit bir oyundu bu gerçekte. Almanya’da, İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da Amerika’da, Rusya’da, Çin’de, Japonya’da ve Afrika’nın tamamında. Ne yazık ki insanlar hiçbir şey bilmiyordu; çocuklara ve gençlere tarih derslerinde bunlar öğretilmiyordu.’

Fırtına havaalanı kavşağını dönerek yanan kırmızı ışıkta durdurdu arabayı.

‘Sen nasıl uzak kaldın bu şeytanlardan, Abi?’ diye sordu. ‘Cemaat-tarikat çukuruna nasıl düşmedin, masonların attıkları ağlara nasıl yakalanmadın?’

‘O çukurlara çok iten oldu, o ağlar her tarafımı saracak şekilde çokça kez ustalıkla atıldılar!’ dedim sakin bir ses tonuyla. ‘Kur’an bana gerçeği anlattığı için ve bu gerçeğe tamamen yoğun analitik sorgulama süreçleri sonunda iman ettiğim için etkili olamadılar.’

‘Ya Yenge?’ diye merakla sordu Fırtına. ‘O nasıl uzak kaldı? Hem İD ile ilgili sorunu ne yaptınız, Abi?’

Gülümsedim ona, yeşil yandığını görünce gaza basarken ve gözleriyle trafik akışını tararken.

‘Yengen çocukluktan itibaren her şeyi sakin bir şekilde gözlemleyen, düşünen ve şeytanlıkları çok çabuk sezen bir yapıya sahip!’ dedim. ‘Cemaat-tarikat çukurlarından hep uzak kalmayı seçmiş, hepsinin iki yüzlü olduklarını gördüğü için. İD sorunu da şeffaf bir süreç sonunda, senin de bildiğin gibi, onların yüz yüze konuşması ile çözüldü gibi görünüyor.’

Güldü Fırtına:

‘Çözüldü mü gerçekten?’

‘Çözüldü gibi görünüyor dedim, Fırtına!’ dedim ben de gülerek. ‘Çözüldü demedim Hem kim her şeyi, her sorunu tamamen çözebilmiştir ki? Herkes farklı şeylerle sınanıyor. Ne kadar hırpalanmamış atlatırsak sınanmalarımızı; o kadar iyi. Sen de çok umutlanma!’

Ve Enfâl Suresinin 27-29. ayetlerini okudum ona:

’Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e hainlik etmeyin. Bile bile kendi emanetlerinize de hainlik etmeyin. Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer fitnedir (sınama aracıdır) ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır. Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.’

‘İyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış elde etmenin tek yolu Allah’a karşı gelmekten sakınmaktır!’ dedi Fırtına dikkatle dinledikten sonra. ‘Abi, her şeyi zorlaştıran biz insanlarız aslında. Bu çok basit bir sistem problemi. Allah’a karşı çıkarak onun çizdiği sınırları aştığında insan sistemi bozuyor ve ortaya çıkan problemlerin de sorumlusu oluyor. Fakat nedense kendisini hiç suçlamıyor, sistem bozucu tercihlerinin sonuçları ile yüzleşmek yerine, sistemi bozmasının bir bedeli olmaması gerektiğini düşünüyor.’

‘Kötü olmak da böyle bir şey değil mi zaten?’ dedim araba havaalanının ana giriş kapısından geçerken. ‘Hata yaptıktan sonra hatasının farkına varmak ve pişman olmak değildir kötü olmak; bilerek ve isteyerek hata yaparak, yani suç işleyerek cezasız kalmayı istemektir kötü olmak!’

‘Tıpkı Şeytan gibi!’ dedi Fırtına arabayı inmem için park ederken.

‘Evet!’ dedim. ‘Bizim yüzümüzden Allah’a karşı çıktı ve bu yüzden de bizi kendisine benzetmek istiyor!’

Ona teşekkür ettim ve eşyalarımı alarak arabadan indim.

‘Çok iyi oldu Abi!’ dedi. ‘Bu konuşmamız bana karımla düzenli bir şekilde Kur’an okumamızın şart olduğunu, okuduklarımızı yorumlamamız gerektiğini düşündürttü. Başka çıkış yolumuz yok, artık çok iyi biliyorum!’

‘Kur’an insan için bir hayat kılavuzudur, Fırtına!’ dedim sakin ve gülümseyen bir yüzle. ‘İnsan bu kılavuzu görmezden gelerek aslında kendisine ve kendisine emanet edilenlere ihanet ediyor!’

Onu uğurladım ve ‘giden yolcu’ kapısına doğru yürüdüm. Yine aklıma gelmişti; kısa bir süre sonra artık bu havaalanına inemeyecek ve buradan uçamayacaktım. Uçağa bindiğimde de zihnim bu konudaki bütün sorgulamalarını tamamlamıştı. 

Değişiyordu her şey ve her değişim beraberinde yeni fırsatlar ve zorluklar getiriyordu. İnsanlar da bu fırsatlarla ve zorluklarla dolu zamanlarda yaşayarak ömür tüketiyorlardı. İnsan hayatı akan bir ırmak gibiydi ve zaman geçiyor taşıdıkları bütün yüklerle beraber bütün ırmaklar çaresizce denize dökülüyorlardı yeni döngülere girmek için.

Havalanan uçağın derinlerden gelen motor uğultusu kulaklarımdan uzaklaşana kadar gözlerimin önünde canlanmıştı bildiğim ve gördüğüm bütün ırmakların denize dökülüşleri...

Bu, kıyamete kadar değişmeyecekti.

Gök masmaviydi yine... 


<< Önceki                      Sonraki>>


[30.11.2024, (9/61 (789))]


Seçkin Deniz, 01.12.2024, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

     

Seçkin Deniz Twitter Akışı