Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Türkiye’deki ‘Sol’, Avrupa ve ABD’deki ve dünyanın her yerindeki ‘Sol’ aynı katranımsı Masonik karanlıktan besleniyordu ve nihayetinde bütünüyle aldatılmış çoğunluklar ve kullanışlı aparatlar dünyasıydı bu. Satanist Yahudiler ve yok edilmesi gereken diğerleri, yani goyimler vardı dünyada."
Türkiye’nin ekonomi, iç ve dış politika ve sanatsal faaliyetlerle ilgili süreçlerini izleyen herkes için tanıdık şeylerdi bunlar:
“Koordineli bir çaba gibi görünen bir şekilde, sözde ‘Sol’ gazeteciler David Corn ve Norman Solomon, The Nation ve Pacifica Radio aracılığıyla, kitabı yayınlanmadan önce neredeyse iki yıl boyunca Ruppert'i tekrar tekrar karaladılar; sunulan kanıtlara bir kez bile değinmeden.
Rubicon'a verdikleri yanıtların toplamı, bir dizi ad hominem (fikir yerine fikrin sahibini tartışma konusu yapmak) Ruppert'i akli dengesi yerinde değilmiş gibi gösteren saldırılardı. Ruppert, klasik A tipi kişiliğe sahip (belki de ‘zor’ olarak tanımlanabilir?), işini sorgulayanlara karşı çok az sabrı olan, tutkulu, otoriter, hatta sıklıkla yabancılaştırıcı bir karakter olmasına rağmen, deli değildir ve kişiliği tartıştığımız birçok kişilikten çok da farklı değildir. Ancak onun ‘psikolojisi’ni tartışırken hiç dikkate alınmayan şey, Ruppert'in hükümetin yolsuzluk ve suiistimalleri konusunda hassas olmak için pek çok nedeni olduğudur. Güney Merkez'deki kokain ticaretinde CIA ve LAPD'nin suç ortaklığını ortaya çıkarmaya çalıştığı için hayatına yönelik pek çok girişimde bulunulmuştur. Dezenformasyon taktiklerinin tarihine aşina olan herkes, Corn/Solomon saldırılarının sadece bir yazar ya da araştırmacıyı değil, tüm bir araştırma hattını itibarsızlaştırmak için denenmiş ve doğru bir yöntem olduğunu anlayacaktır.”
Birkaç not daha düşüyordu Melanson:
“Corn'un yazar kadrosunda yer aldığı MacArthur tarafından finanse edilen Nation'ın CIA ve eski direktörü William Casey ve Manhattan Enstitüsü ile bağları olduğu ve Genel Yayın Yönetmeni Katrina vanden Heuval'ın babasının Soğuk Savaş'ın ilk günlerinde büyük medya kuruluşlarının perde arkasındaki nüfuzunu satın almak ve muhabirleri CIA bordrosuna almak için başlatılan bir CIA projesi olan ‘Operation Mockingbird’e dahil olduğu unutulmamalıdır.
Solomon, Washington'daki Kamu Doğruluğu Enstitüsü'nün Direktörü ve Ford ve Rockefeller Vakıfları, Working Assets grubu ve Schumann Vakfı tarafından finanse edilen FAIR'ın (Fairness and Accuracy In Reporting) görünürdeki başkanıdır.”
Belki de dünyanın en büyük terör örgütünün yakın tarihteki faaliyetlerine yönelik kısa bir belgeselin ayrıntılarıydı bunlar:
“‘Sol’ da 1930‘lu, 40’lı ve 50'li yılların başlarında Bush Ailesi ile Nazi Partisi arasında kurulan bağlantıyı haber yapmayı ya da bu konuda harekete geçmeyi her düzeyde sürekli olarak reddetmiştir.”
Birinci ve İkinci Dünya Savaşını çıkaran Rothschild gibi satanist Yahudiler'in insanlığa karşı yürüttüğü savaşı deşifre eden Yahudi yazar Henry Makow’un 'Proof WWII Was a Psy Op to Kill Goyim- İkinci Dünya Savaşı'nın Goyim'i Öldürmek İçin Bir Psişik Operasyon Olduğunun Kanıtı’ başlıklı yazısındaki notlar gelmişti aklıma:
“Nazilerin çoğu samimi olsa da, hareket her iki taraftaki “goyimleri” öldürmek, bankerlerin servetini ve gücünü artırmak, Almanya'yı yok etmek ve dünya hükümetini ilerletmek için Masonik Yahudi merkez bankası karteli tarafından desteklenmiş ve tepeden kontrol edilmiştir. Asimile edilmiş Yahudiler de Yahudi soykırımını gizlemek ve NWO'nun (NWO-Yeni Dünya Düzeni) karargâhı olarak Yahudi devletini kurmak için kurban edildi." diyordu Henry Makow:
“Babam, büyükbabamın Chamberlain'in (İngiltere Başbakanı) Sovyet (Yahudi) Komünizminin yürüyüşüne karşı Hitler ile bir anlaşma yaptığını iddia ettiğini söyledi. Victor Rothschild, havarilerine (şu solcu homoseksüeller) onları Yahudiler için savaşı kazanacak yerlere yerleştireceğine ve yardım edenlere savaştan sonra büyük güç pozisyonları vereceğine söz verdi. Anthony Blunt sanat bakanı yapılacak ve Rothschild kraliyet ailesini koruyup korumama konusunda kararsız olduğu için bir süre Buckingham Sarayı olduğu söylenen devasa bir müzeden sorumlu olacaktı. Chamberlain'in aşçısı Rothschild'in maaşlı çalışanıydı ve onu azar azar zehirledi. Babam, onun bir süre büyük bir mide ağrısı çektiğini söylemişti. İngiltere'nin gelmiş geçmiş en popüler başbakanı, barıştan bahsetmeye cüret ettiği için Churchill'in emriyle öldürüldü.”
Türkiye’deki ‘Sol’, Avrupa ve ABD’deki ve dünyanın her yerindeki ‘Sol’ aynı katranımsı Masonik karanlıktan besleniyordu ve nihayetinde bütünüyle aldatılmış çoğunluklar ve kullanışlı aparatlar dünyasıydı bu. Satanist Yahudiler ve yok edilmesi gereken diğerleri, yani goyimler vardı dünyada.
Melanson tereddütsüzdü:
“Miami'li karizmatik, yılmaz bağımsız gazeteci John Buchanan, 2004 yılında yayınladığı, ‘Fixing America: Breaking the Stranglehold of Corporate Rule, Big Media, and the Religious Right - Amerika'yı Düzeltmek: Şirket Yönetiminin, Büyük Medyanın ve Dini Sağın Sıkı Tutumunu Kırmak’ adlı kitabında, New Hampshire Gazette'deki ‘Bush-Nazi Dealings Continued Until 1951- Bush-Nazi Anlaşmaları 1951'e Kadar Devam Etti’ başlıklı haberinin ana akım medyada yer almasını sağlayamamasından bahsetmiştir.
Buchanan'ın haberi doğrudan Ulusal Arşivlerde bulunan gizliliği kaldırılmış resmi belgelere dayansa da, tek bir ana akım haber kaynağı bile Bush'un büyükbabaları Prescott Bush ve George Herbert Walker, Prescott Bush'un işvereni Brown Brothers Harriman'dan A. Averell Harriman ve Nazi sanayici ve finansçı Fritz Thyssen arasındaki uzun işbirliği tarihini anlatan hükümet belgelerine bakmayı kabul etmedi. ABD Hükümeti 1942 ve 1951 yılları arasında ‘Düşmanla Ticaret Yasası’ kapsamında 33 Bush-Harriman-Nazi şirketine ve müşteri varlıklarına el koydu. Ancak Prescott Bush, savaş zamanında vatana ihanetten idam mangasıyla yüzleşmek yerine, 33 şirketin ilki ve en büyüğü olan ve Polonya'daki madencilik için Auschwitz toplama kampından köle işçi kullanan Silesian-American Corporation'ın ana yatırımcısı Union Banking Corporation'ın tasfiyesinden 1.5 Milyon $'ı cebe indirdi. Anlaşmadaki ilkelerden hiçbiri adalet önüne çıkarılmadı.
Bush'un adamlarından biri her aday olduğunda ya da kamu görevine atandığında bu hikaye yeniden gündeme gelmeliydi. Bunun yerine, acımasızca silindi ve sonunda gömüldü. Sadece Londra'daki The Guardian gazetesi yaklaşık bir yıl sonra ‘Bush'un büyükbabası Hitler'in iktidara gelmesine nasıl yardım etti’ başlıklı bir makalede bu hikayeyi ele aldı.”
Buchanan şöyle devam ediyor:
‘Belki de daha rahatsız edici ve kesinlikle daha şaşırtıcı olan, sol eğilimli medya, 'alternatif medya' kuruluşları ya da medya izleme grupları bile bu hikayeye dokunmadı. Nation'ın Bush düşmanı editörü Katrina vanden Heuvel ve asistanı Peggy Suttles hikayenin peşine düşmeyi reddettiler... Alternet adlı internet sendikasının kurucularından Don Hazen da haberi yayınlamayı reddetti... New York Times, Wall Street Journal, Los Angeles Times ve Washington Post'a düzenli olarak köşe yazıları yazan Norman Solomon, başlangıçta hikayenin ‘dünyaya’ duyurulmasına yardımcı olmayı kabul etti, ta ki ekmek yediği dört gazetenin de belgeleri reddettiğini öğrenene kadar... Daha sonra, Washington'da George Soros tarafından finanse edilen ve Clinton'ın eski Özel Kalem Müdürü John Podesta tarafından yönetilen liberal düşünce kuruluşu Center for American Progress bile Bush-Nazi bağlantısını kabul etmeyi ya da ortaya çıkarılmasına yardımcı olmayı reddedecekti.” (Ed'in notu: Alternet de bu makaleyi yayın için değerlendirmeyi reddetti).”
Sıkıntı
Takip et: @SonsuzArk
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.