Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Müslüman akıllı bir insandır, zihnindeki teolojik ve kültürel çürümelere izin vermez, vermemelidir, kendisini uyarana da öfkeyle ve kibirle saldırmamalı, tam aksine teşekkür etmelidir..."
Twitter'da, 10 Mayıs 2023 günü, takip etmediğim bir hesaptan, RT ile zaman akışıma düşen ve 'Diva' olarak anılan Arap şarkıcı Fairuz'un (Feyruz, asıl adıyla Nouhad Haddad, Lübnanlı şarkıcı. Mardinli Wadi Haddad ile Lübnanlı Süryani-Maruni Liza Alboustani'nin ilk kızı olarak 21 Kasım 1935'te Jabal Alarz'da doğdu. Ailesi Süryani ortodoks Hristiyandır.) Nassam Aleyna El Hawa adlı şarkısını youtube linkiyle birlikte paylaşan bir tweetteki şehir efsanesi ile başladı bu yazı:
"Derler ki, Lübnan'da kanlı iç savaşın ortasında radyoda Feyruz çaldığı zaman tüm Beyrut'da silahlar susardı."
Tweeti yorumladım: "Kuran okunduğunda ya da ezan gökleri doldurduğunda neden durmazdı savaş? Feyruz bir Tanrıça mıydı putperestler için, sesi duyulduğunda savaşı durduracak?"
Gelen cevap çok uçuk, kibirli ve öfkeliydi, zülf-i yâre, yani kibre dokunmuştuk, anladık:
"Feyruz bir tanrıça değildi elbette, olsa bile galât- ı meşhûrdan olan tatlı ve edebî bir enstantaneyi böylesi yozlaştıranın putu kadar esamesi okunmaz... Bu kadar cümleyi yazana da yazıklar olsun size yalnızca "ahraz mısınız?" deyip geçmediği için..."
Cevap yazdım:
"Yok, burada mesele haz tanrıçası.. Savaşı durduran ötekilerin putperest tanrısızlığı. Ve aslında sorunun kökeninin satanist güdülere dayandığını fark etmeyen ahmaklar sürüsü. Konu kişisel değil ideolojik. Bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmektir diyen Allah'ı yok saymaları.. Sonra küçük bir not.. dil içindekini saçıp döker ve görenin gördüğü şey berraktır.. Diliniz eşek arısı iğnesi gibi :)"
"Bunu yüzyıllarca savaşmış birbirlerinin camiilerine saldırmış "din kardeşleri" için söyleseydiniz belki, Feyruz metafor bu anekdotda savaşa mecbur bırakılan aciz insanların da kalpleri olduğuna atıf. Haz tanrıçası maalesef teolojik argümanlarla ile tatmin oluyor bugünlerde..." dendi sert ve ölçüsüz bir karşılık olarak ve sonra eklendi: "Ahmağa ahmak demek hakaret değil tespittir. Dil beyindekini saçar olan olmayan ne var ise. Küçük notunuzu da alıp muadil ölçülerde zihinsel faaliyetlerinizin olduğu mevkidaşlarınız ile aşık atarsanız bizden gelecek tespitlerden emin olursunuz..."
Kibrin o hâzza güç veren ve şiddet üreten büyük kısmı ile karşılaşmıştım, nazikçe yorumladım:
"Ayırmadım hiçbirini, ayırdığımı sanmanız niçin? Savaş haz içindir bu demde, Allah için değil. Siz Feyruz'a devam edin, ben teolojik kanıksamaları deşifre etmeye.. Hoş bakın iğnelerinize:) Ben ahmağa ahmak dediğimde bana kızanlara alışkınım :)"
Araya başka biri girdi:
"Benim de aklıma şöyle bir benzetme geldi: "Eskiden bir kavga esnasında kadının laçik'i (beyaz tülbent) çıkarıp yere atması o kavgayı sona erdirirdi. Laçik tanrısal bir obje miydi putperestler için, yere düştüğünde kavgayı durduracak?" İki kere okuyunca ne kadar saçma geliyor di mi?"
"Eğer yeterince düşünürsen Allah'ın yasakladığını yapanı durduran güce sahip olana ne denir fark ederdin.." dedim.
Yaklaşık 1 saat sonra şöyle bir karşılık geldi:
"Yazdıklarınız üzerinde tekrardan düşündüm. Sonuç: Sosyoloji eğitimi aldığım, biraz da insan psikolojisinden anladığım için yaptığınız kıyasın tutarsız olduğunu anlayabilecek kapasitede olduğumdan kanaatimde herhangi bir değişiklik olmadı!"
Ben de Mustafa Tamer'in çevirdiği ve 11 Haziran 2022'de yayınladığımız Arap Dünyası'nın Divaları başlıklı çeviri linkini ve yazdığım giriş notunu paylaştım:
"Çevirisini yayınladığımız metin, çeviri, edebiyat, grafik romanlar, Orta Doğu ve çok kültürlülük hakkında yazan yazar, gazeteci ve editör Olivia Snaije'e aittir ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan Arap feministlerin ve ülkenin sinemanın altın çağı olarak bilinen ve 1940'lardan 1960'ların sonuna kadar geçen sürede Mısır film ve müzik dünyasındaki kadın sanatçıların hayatlarına adanmış olan ve Mayıs'tan Eylül'e kadar Paris'teki Institut du Monde Arabe'de (IMA) açık kalacak olan sergi ile Mısır tiyatrosunda uzmanlaşmış bir akademisyen olan Raphael Cormack'in “Midnight in Cairo: The Female Stars of Egypt's Roaring '20s” (Kahire'de Gece Yarısı: Mısır'ın Kükreyen 20'li Yıllarının Kadın Yıldızları) adlı kitabını temel alarak Arap Dünyası'nın 'Divaları'na ve hayatlarına odaklanmaktadır. Okuyacağınız metin yıkılan Osmanlı sonrası egemen olan Küresel Satanist Sistem'in Arapları nasıl büyük bir onursuzluğa, sefalete, kaosa sürüklediğini; bugün 'diva' olarak anılan Arap kadınlarının yakından tutulan ışığın altında neler yaşadıklarını göreceksiniz... (Not: Feyruz ve diğerleri.. 'Diva' dediğinizde aslında neyi örtmüş ve ne demiş oluyorsunuz? 'Diva', İtalyanca'da 'tanrıça' anlamına gelmektedir.) Seçkin Deniz, 11.06.2022, Sonsuz Ark
Ve ekledim:
"Çok acul bakmak bazen körleştirir... lütfen ama lütfen refleksif tutumlarla aldığın eğitimlerin sana ve bakışına zarar vermesini engelle:)"
Gelen cevap, ciddiydi:
"Okuyacağım"
Ekledim:
"Algılarımız değişebilir standartlara sahiptir, evet bazen algılarımızın ilk edindikleri şeyler kalıcı bir yargıya dönüşebiliyorlar, ama o şeylerin sabit birer hakikat olduklarına dair kanaat edinmek algıların tamamen kapanmasına neden olabilir, ben araştırmaya devam ediyorum."
Ve daha sonra Twitter'da şunları yazdım:
Kendimi durdurmam gerek belki, önüme düşen tweetlerde mecburen insan görüyorum ve mecburen müdahil oluyorum, keşke hep insan kalsalar da belki bir dirhem belki bir çekirdek durup düşünseler..
İnsan ruhunun en büyük kusuru kibirdir ve aslında insanın ödünç aldığı bu şey şeytana aittir. Bir şeyi de bu vesileyle beyan etmem gerek; bir ruhun sızıntılarında bu kusuru gördüğümde risk alıyorum ve müdahale ediyorum:) Sonuç elbette kibrin ürettiği nevrotik şiddet, şaşırmıyorum:)
İlk kez tasavvuf kibriyle donanmış bir müride şeyhine neden tapındığını sormamla başladı her şey... sonrası bildiğiniz gibi Sonsuz Ark çıktı ortaya...
Ve sonra müzik, edebiyat, şiir, resim, heykel, sinema gibi şeylerden oluşan sanata, felsefeye ve bilime tapınan putperestler gördüm sayısız... durmadım... hedefimde putperestler ve şeytandan ödünç aldıkları kibir vardı; belki görmelerini sağlardım... bir 'belki' uğrunaydı her şey:)
Meraklısı için... Feyruz ve diğerleri.. 'Diva' dediğinizde aslında neyi örtmüş ve ne demiş oluyorsunuz? 'Diva', İtalyanca'da 'tanrıça' anlamına gelmektedir:)
Aynı şekilde 'Şeyh', 'İdol' gibi şeyler de kastedilen anlam ne olursa olsun 'Tanrı-Tanrıça' olarak kültürel kodların zihinlerde ettiği yeri temsil etmektedir, bu tanrısal bir 'otorite'dir. Çok tanrılı dinlerde tapınılacak nesnedir 'İdol'; Tasavvuf Felsefesi'nde de kainatı idare eden, müridleri üzerinde tasarruf sahibi olduğuna inanılan tanrılar hiyerarşisinde Antik Yunan tanrıları gibi bir 'tanrı'dır 'Şeyh'...
Müslüman akıllı bir insandır, zihnindeki teolojik ve kültürel çürümelere izin vermez, vermemelidir, kendisini uyarana da öfkeyle ve kibirle saldırmamalı, tam aksine teşekkür etmelidir...
Seçkin Deniz, 10.05.2023, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-65, Sorgulamalar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.